4 Aralık 2013 Çarşamba

SN. ADNAN OKTAR'IN HİKMETLİ AÇIKLAMALARINDAN KISA KISA

CENNETTE YEPYENİ YARATILIŞ:

Yeniden yaratıldığında benzeri yaratılıyor ama mükemmel yaratılıyor. Eskisi gibi acz içinde değil. Ama acz içinde olmamayı bak Allah nasıl açıklıyor: “...sizi şimdi bilemeyeceğiniz bir şekilde-inşa etme konusunda.” DAHA ÖNCE BİZ BİLİYORUZ, BİLİMSEL YÖNTEMLERLE ANLIYORUZ ALLAH’IN YARATMA SANATINI. AMA YENİDEN YARATILIŞTA BİLEMİYORSUNUZ, BİLEMEYECEKSİNİZ DİYOR ALLAH. YENİ FİZİK KANUNLARIYLA, YENİ BİR YÖNTEMLE YARATACAĞIM DİYOR. YEPYENİ BİR YÖNTEMLE. BAMBAŞKA BİR YAPI VAR O ZAMAN. MESELA İNSANDA KAN YOK VÜCUDUNDA. KAN OLMADAN YAŞIYOR. Kan olmadan insan yaşayabilir mi? Vücudunda kan yok. Yeni bir yaratma çünkü. Baştan sona fizik kanunları değişmiş oluyor. 

ELHAMDÜLİLLAH ZİKRİ

1- Hamd, göklerde ve yerde olanların tümü kendisine ait olan Allah'ındır; ahirette de hamd O'nundur. O, hüküm ve hikmet sahibidir, haber alandır.

Şimdi Cenab-ı Allah’ın ahir zamanda haberi yaymada ve haberi insanların almasında yarattığı yapıyı görüyoruz. Mesela şu an internetten yayın var. Allah’ın ‘Habir’ isminin tecellisi. İnsanlar haber alıyorlar. Mesela biz haber söylüyoruz, bilgi veriyoruz, onlar da haber alıyorlar. HER TÜRLÜ HABER ALMAYI ALLAH YARATIR. HEPSİ ALLAH’A AİTTİR. Beynimizden geçen bilgileri de Allah bilir, dışarıda zahir olan bilgileri de bilir.


KEHF SURESİ'NDEN AÇIKLAMALAR

10- O gençler, mağaraya sığındıkları zaman, demişlerdi ki: "Rabbimiz, Katından bize bir rahmet ver ve işimizden bize doğruyu kolaylaştır (bizi başarılı kıl).

MAĞARA, BİR ARADA YAŞANTIYI ANLATAN BİR İFADEDİR. “...demişlerdi ki: Rabbimiz, Katından bize bir rahmet ver.." Allah’ın rahmeti bir yere hakim oldu mu zaten konu biter. Onun için Bismillahirrahmanirrahim diyoruz. “işimizden bize doğruyu kolaylaştır (bizi başarılı kıl)." Demek ki bir faaliyet yapacaklar, bir faaliyetleri var. Nerede? Mağarada. Mağarada faaliyet olur mu? Bir şey anlatılıyor burada. Bir amaçları var, bir idealleri var.

11- Böylelikle mağarada yıllar yılı onların kulaklarına vurduk (derin bir uyku verdik).

BU DÜNYANIN AYNI ZAMANDA BİR UYKU HALİ OLDUĞUNA İŞARET. Çünkü biz bir nevi şu an uyku halindeyiz. Hz. Ali de diyor, “Biz uyuyoruz şu an, öldüğümüzde uyanacağız”. DÜNYA ÇOK KALİTELİ BİR RÜYADIR. KESKİN, ŞUURU AÇIK BİR RÜYA GÖRÜYORUZ.

12- Sonra iki gruptan hangisinin kaldıkları süreyi daha iyi hesap ettiğini belirtmek için onları uyandırdık.

HAYATIN BİR RÜYA OLDUĞUNA YİNE ALLAH BURADA İŞARET ETMİŞ OLUYOR.


KÜLLİ İRADE CÜZİ İRADE NEDİR?

KÜLLİ İRADE, CÜZİ İRADE DİYE BİR ŞEY YOK. BİR TANE İRADE VARDIR. ONU DA ALLAH YARATIR. İlla orda bir put irade meydana getirecek, Allah’ın gücü yetmeyecek, haşa. Allah'ın kontrolünde olmayan bir iradeye sahip olmak istiyorlar. Bizde de birAllahlık vasfı var diyor, haşa. Bütün güç Allah'ındır. Bir tane külli irade vardır, hakim irade, Allah'ın iradesi vardır. Tamamına hakimdir. KADERİN TAMAMI ALLAH’A AİTTİR. HEPSİ BİR KİTAPTA YAZILIDIR. TEK BİR AN VARDIR. TEK BİR AN İÇİNDE ALLAH HER ŞEYİ YAPIP BİTİRMİŞTİR. İlla ki orda bir put oluşturacaklar. Ufacık bir kısmı da bize ait diyor. Tamamı Allah'a aittir. Sen kimsin? Etten, kemikten oluşmuş zavallı bir varlıksın. Üstelik de onun görüntüsü. Gölge bir varlıksın. Tamamı Allah'a aittir gücün. Bizi konuşturan da Allah'tır. “Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz diyor” Allah. Nutku verip konuşturan Allah, ayet var. “Nutku veren Allah'tır” diyor ayette.

Tevbe Suresi

9/52- De ki: "Siz bizim için iki güzellikten (şehidlik veya zaferden) birinin dışında başkasını mı bekliyorsunuz? Oysa biz de, Allah'ın ya Kendi Katından veya bizim elimizle size bir azab dokunduracağını bekliyoruz. Öyleyse siz bekleyedurun, kuşkusuz biz de sizlerle birlikte bekleyenleriz.

Firavun, sarayında çok sağlamda olduğunu zannediyor. Allah ona bir şey yapmayacak zannediyor. Veyahut bir yere kaçınca kurtulacağını zannediyor. Halbuki Allah onu öldürmeye götürüyor oraya (denizin kenarına). Orda kurtuluşa ereceğini zannediyor. Mesela bir yerde başına bela gelecek zannediyor, kaçıyor, orda kurtuluşa ereceğini zannediyor. Halbuki Allah onu oraya boğmaya götürüyor. HZ. HIZIR, KENDİ DENİZİNDE BOĞAR.

9/55- Şu halde onların malları ve çocukları seni imrendirmesin; Allah bunlarla ancak onları dünya hayatında azablandırmak ve canlarının inkar içindeyken zorlukla çıkmasını ister.

Canları çıkarken tabii insanlar onu görmez. CAN ÇIKMASI AYRI BİR ŞEYDİR. Mesela ÖLÜM, FİZİK ÖLÜMDEN ON DAKİKA, ON BEŞ DAKİKA SONRA OLABİLİR. ON DAKİKA, ON BEŞ DAKİKA ÖNCE DE OLABİLİR VEYAHUT YARIM SAAT ÖNCE OLABİLİR. ADAM ÖLMÜŞTÜR, HABERİ OLMAZ. ADAM KONUŞUYOR AMA ÖLMÜŞ. ALLAH CANINI ALMIŞ ÇOKTAN. İKİNCİ BENDE KONUŞUR, RÜYADA KONUŞUYOR GİBİ. İKİNCİ BENDE; HİPNOZDA GİBİ KONUŞUR. AMA ÖLMÜŞTÜR.


ALLAH KORKUSU NASIL OLMALIDIR?

ALLAH KORKUSU, ŞİDDETLİ SEVGİDEN KAYNAKLANAN BİR KORKUDUR. Yani bir insanın bombadan korkması veyahut bir şeyden korkması gibi bir korku değildir. ALLAH KORKUSU, AŞIĞI GÜCENDİRMEMEKTİR. Ben Allah aşığıyım, aşkla sevdiğim Allah'ı gücendirmek istemiyorum. O'nun gücenmesi bana ızdırap verir, Allah'ın gücenmesi acı verir. Yani CEHENNEM KORKUSU OLMAZSA ALLAH KORKUSU OLMAZSA DÜNYANIN BÜTÜN NİZAMI BOZULUR. ALLAH KORKUSUNDA BİR DERİNLİK VARDIR, AŞK KORKUSUDUR O. Başka bir korkudur.

İbrahim Suresi;

12.ayet

"Bize ne oluyor ki, Allah'a tevekkül etmeyelim?” Tevekkül etmemesi için bir insanın deli olması lazım. Tevekkül en büyük lükstür. En büyük rahatlıktır. EN GÜÇLÜ SİNİR İLACININ YAPMAYACAĞI ETKİYİ TEVEKKÜL YAPAR. EN GÜÇLÜ ANTİ DEPRESANLARIN YAPMAYACAĞI ETKİYİ TEVEKKÜL YAPAR. Tevekküllü insanlar acayip sağlıklı, sıhhatli, neşeli olurlar. Hiçbir derdi olmaz. Bedeni hastalıkları olmuyor pek öyle insanların.

13.ayet

“İnkar edenler, resullerine dediler ki:” İnkar eden demiyor Allah “edenler”, hastalık halinde mutlaka yapıyorlar. "Muhakkak (ya) sizi kendi toprağımızdan süreceğiz” Yani “Bu mahallede oturtmayız, bu yerde oturtmayız.” İftira eder, tehdit eder, ‘orada durmanı istemiyoruz’ derler. “veya dinimize geri döneceksiniz." Yani onların din anlayışına döneceksin. Neyse o toplumun din anlayışı ona döndürmeye çalışırlar. “Böylelikle Rableri kendilerine vahyetti ki: "Şüphesiz Biz, zulmedenleri helak edeceğiz.” O ZAMAN KADDAFİ NEDEN GİDİYOR? BU İLAHİ HÜKME GÖRE GİDİYOR. SADDAM NEYE GÖRE GİTTİ? BU ALLAH’IN HÜKMÜNE GÖRE GİTTİ. MUSSOLİNİ, STALİN, HİTLER, LENİN ALLAH’IN BU HÜKMÜNE GÖRE GİTTİLER. ALLAH DA ONLARI BU HÜKMÜYLE YAKALADI. YANİ KADERLERİ ÖYLEYDİ.


HZ. İSA MESİH (AS) HAKKINDA

“Şahs-ı İsa Aleyhisselâm’ın kılınciyle maktul olan şahs-ı Deccalın, teşkil ettiği dehşetli maddiyyunluk ve dinsizliğin azametli heykeli ve şahs-ı mânevîsini öldürecek ve inkâr-ı ulûhiyet olan fikr-i küfrîsini mahvedecek ancak İsevî rûhânileridir ki, o rûhâniler din-i İsevînin hakîkatini hakîkat-i İslâmiye ile mezc ederek o kuvvetle onu dağıtacak, mânen öldürecek. “ (Şualar, s. 917)

Bak, diyor ki Bediüzzaman, bir kere İsa (as)’ın deccaliyeti öldüreceğini belirtiyor. Hıristiyanlar zaten anti deccaldırlar, nasıl deccal olsunlar? Yani deccalı öldürecek bir sistemdir Hıristiyanlar. “Şahs-ı İsa Aleyhisselâm'ın kılıncı ile maktul olan şahs-ı deccal” Yani deccalı öldürecek diyor Hıristiyanlar. “Hz. İsa (as)’ın riyaseti altında, Hz. İsa (as)’ın kontrolü, liderliği altında deccaliyeti yok edecek” diyorlar. Bediüzzaman’ın açıklaması. Dolayısıyla anti deccal olan Hıristiyanlar müttefikimizdir. Anti christ değil anti deccaldır. Yani deccal zıttıdır Hıristiyanlar. “Deccal'ın teşkil ettiği dehşetli maddiyyunluk ve dinsizlik azametli heykeli ve şahs-ı manevîsini” yani Darwinizm, materyalizmin şahsı manevisi, bütün dünyadaki işte üniversitelerde, okullarda, orada buradaki hâkimiyeti, “mahvedecek” bak, deccaliyeti mahvedecek diyor. “ancak İsevî ruhanîleridir ki” Hani anti christtiler? Bediüzzaman ne diyor; “anti deccaldırlar” diyor. Bak, deccaliyeti “mahvedecek ancak İsevî ruhanîleridir ki;” Hıristiyanlardır ki veya rahiplerdir, din adamlarıdır ki “o ruhaniler, din-i İsevinin” Hıristiyanlığın, “hakikatını hakikat-ı İslamiye ile mezc ederek” Hıristiyanlığın hakikatlerini Kuran’ın hakikatleriyle, İslam’ın hakikatleriyle birleştirerek, o “kuvvetle deccaliyeti onu dağıtacak, manen öldürecek.” diyor Bediüzzaman Şualar’da.

“Misyonerler ve Hıristiyan ruhanileri, hem Nurcular çok dikkat etmeleri elzemdir. Çünkü, her halde şimal cereyanı; İslam ve İsevi dininin hücumuna karşı kendini müdafaa etmek fikriyle, İslam ve misyonerlerin ittifaklarını bozmaya çalışacak.” (Emirdağ Lâhikası, s. 275)

Bak, diyor ki Bediüzzaman; “Misyonerler” Hıristiyan misyonerler “ve Hıristiyan ruhanileri, hem Nurcular,” Nur talebeleri “çok dikkat etmeleri elzemdir.” Çok dikkatli olsunlar diyor. “Çünkü her halde şimâl” sol yani komünist “cereyanı; İslâm ve İsevî dininin hücumuna karşı” yani Müslümanlarla Hıristiyanların ittifak edip deccaliyete karşı saldırmalarına karşı deccaliyet “kendini müdafaa etmek fikriyle, İslâm ve misyonerlerin ittifaklarını bozmaya çalışacak.” “Dikkat edin” diyor. Yani “Hıristiyanlarla Müslümanların ittifakını deccal yok etmeye çalışacak” diyor.

“Hem âlem-i insaniyette inkâr-ı ulûhiyet niyetiyle medeniyet ve mukaddesât-ı beşeriyeyi zîrüzeber eden Deccal komitesini, Hazret-i İsâ Aleyhisselâmın din-i hakîkîsini İslâmiyetin hakikatiyle birleştirmeye çalışan hamiyetkâr ve fedakâr bir İsevî cemaati namı altında ve “Müslüman İsevîleri” unvanına lâyık bir cemiyet, o Deccal komitesini, Hazret-i İsâ Aleyhisselâmın riyaseti altında öldürecek ve dağıtacak, beşeri inkâr-ı ulûhiyetten kurtaracak.” (Mektubat, s. 748)

“Hz. İsa (as)’ın din-i hakikisini (hakiki Hıristiyanlık dinini) İslamiyet’in hakikatiyle birleştirmeye çalışan (Kuran’ın hakikatiyle birleştirmeye çalışan) hamiyetkar ve fedakar bir İsevi cemaati (bir Hıristiyan cemaati) namı altında ve Müslüman İsevileri unvanına layık bir cemiyet o deccal komitesini Hz. İsa (as)’ın riyaseti altında (bizzat onun kontrolü altında) öldürecek ve dağıtacak ve beşeri inkar-ı uluhuyetten (Allah’ı inkar düşüncesinden) kurtaracak.” Yani “Darwinizmi, materyalizmi yok edecek” diyor. “Hz. İsa (as) ve onunla beraber olan Hıristiyan ruhaniler” diyor. Ama “Kuran’ın hakikatleriyle birleştirerek bu gücü elde edecekler” diyor.

Eski Ahit’te bakın nasıl geçiyor:
“Rab bana şöyle dedi:” Tarihler 28/6 “Tapınağımı ve avlularımı yapacak olan oğlum Süleyman’dır. Onu (Süleyman’ı) kendime oğul seçtim. Ben de ona baba olacağım.” Bu müteşabih anlamda. Bütün Museviler biliyor bunu. Koruyacağım. Oğlum demek, manen. Benim kulum anlamında kullanılan bir kelimedir.

Mezmurlar 89-26/29 “Babam sensin diye seslenecek bana.” Baba derken, bizim bildiğimiz klasik anlamda baba değil. Yaratan, yiyecek veren, her şeyi ona bağladığı Allah’a sevgi ifadesi olarak babam diye söylüyor. Müteşabih. “Ben de onu ilk oğlum, dünyadaki kralların en yücesi kılacağım.” Bak, “ilk oğlum” Hz. Davut için söylüyor Cenab-ı Allah. Övgü sözü. Düz anlamında zaten müşrik olarak kabul eder Museviler. “Rabbin bildirisini ilan edeceğim. Bana sen benim oğlumsun dedi. Bugün ben sana baba oldum.” Seni koruyan, kollayan, seni yaşatan, sana iyilik veren anlamında. Kral Mesih’e atfen. Mehdiye atfen.

Mezmurlar 22-2/7 “Rabbim bildirsin, ilan edeceğim. Bana ‘sen benim oğlumsun’ dedi.” Kral Mesih’e, Mehdi’ye, sen benim oğlumsun diyor Allah. Yani övgü sözü olarak. Ona sevgisini Cenab-ı Allah’ın ifade eden bir söz. Yani “Seni Ben yarattım, seni Ben koruyorum”. “Bugün ben sana baba oldum.” Manevi anlamda.

Mezmurlar 22-2/8-9 “Dile benden. Miras olarak sana ulusları, mülk olarak yeryüzünün dört bucağını vereyim. Demir çomakla kıracaksın onları. Çömlek gibi parçalayacaksın.” Yani küfrü, dalaleti çömlek gibi patlatacaksın diyor. “Her şeye egemen Rab, öz halkımı ortaya çıkardığım gün” yani kendi ümmetimi, Müslümanları ortaya çıkarttığım gün “benim olacaklar diyor, “Bir baba kendisine hizmet eden oğlunu nasıl esirgerse, ben de onları öyle esirgeyeceğim.” Baba şefkatini vurgulamak için, baba korumasını vurgulamak için söylenmiş sözdür Tevrat’ta. Hıristiyan kardeşlerimizin bir kısmı bunu başka türlü yorumluyorlar. Gerçek oğulmuş gibi. Allah öyle bir halden münezzeh.

Süleyman’ın Özdeyişleri 3/11 “Oğlum, Rabbinin terbiye edişini hafife alma. Onun azarlamasından usanma.” Allah’ın seni azarlayabilir. Bir hastalık verebilir, bir rahatsızlık verebilir. “Çünkü Rab oğlundan hoşnut bir baba gibi, sevdiğini azarlar.” Bu oğulluk babalık nedir? Müteşabih. Sevgiyi, yakınlığı, koruyup kollamayı vurgulamak içindir. Onun için biz Hıristiyan kardeşlerimizin bu mantıkla bakacaklarını bildiğimiz için onlara şefkatle bakıyoruz.


DÜNYADAKİ TÜM İNSANLAR CANLI MI?

ÖLÜ İNSANLAR ALLAH DÜŞMANI OLURLAR. MİKROP GİBİ SALDIRGAN VE PİSLİKTİRLER AMA İNSANLAR ONU BİLMEZ. İnsanlar içerisinde gezerler. Sokaklarda, caddelerde gezerler. Her türlü kepazeliği, pisliği yaparlar. Ama canlıya çok benzedikleri için, çünkü bir şey gösterdiğinde gördüğünü söylüyor, bir şey söylediğinde duyduğunu söylüyor. Hâlbuki Allah ayette diyor ki; “Ne görürler ne duyarlar” diyor yani ikinci benle yaşıyorlar. Zombi olarak yaşıyorlar. ÇOK FAZLA ÖLÜ İNSAN VARDIR AMA HİÇBİR ŞEKİLDE FARK EDEMEZSİN. Fark ederlerse zaten çok korkarlar. Yani normal bildiğin ölü, mezardaki ölü nasıl, öyle ölü. Sıfır, şuuru tamamen kapalı. Allah imtihan için yaratmış. Her türlü zulmü ve psikopatlığı yapan mahlûklar şeklindedir. Allah diyor, “Siz onları diri zannedersiniz onlar ölüdürler” diyor. Bu Allah’ın bir sırrı. Özel bir sırrı Allah’ın.

MELEKLER DE KULDUR

GÖK OLAYLARINI YÖNLENDİRİRKEN DE YİNE ALLAH MELEKLERİ KULLANIR. Mesela kuyrukluyıldızların çıkışı. Orda insan mı kullanılıyor? Tarihin içerisinde mesela kuyrukluyıldızın çıkması gerekiyor. İnsan yapamaz bunu. Masonluk da yapamaz. Derin dünya devleti de yapamaz. Allah yapar. Allah meleklerini kullanır orada. O kadar tam akıl erecek gibi değil bazı konular. Siz sadece tarihin akışını seyredin.

ALLAH SEVGİSİ

KURAN’DA ALLAH SEVGİNİN ÖNÜNDEKİ BÜTÜN ENGELLERİ KALDIRACAK AÇIKLAMALAR YAPIYOR. Mesela egoistlik, bencillik sevgiyi kaldırır. Cömertlik sevgiyi artırır. Vefa sevgiyi artırır. Dikkat ve sabır sevgiyi artırır. Mesela affedicilik sevgiyi artırır. Affedicilik olmasa ufacık bir şeyden insan sevdiğinden kopar gider. Eğer affetmeyi bilmezse bir insan. İnsanoğlu mutlaka hata yapıyor. Bir hatasını görür, bağlantıyı koparır. Ama Müslüman affedici olduğu için ısrarla sevgiyi devam ettiriyor ve SEVGİ MÜHİM BİR HEDEF OLUYOR İNANAN İÇİN, ÇOK ÖNEMLİ BİR HEDEF OLUYOR VE MÜTHİŞ BİR ZEVK OLUYOR. İHTİYAÇ, GIDA OLMUŞ OLUYOR. 

KUTSAL SANDIK

Kutsal sandık, Hz. Musa (as)’ın sandığını ilk bulan Mehdi’dir. Hiç kimse bulamaz. Allah diyor ki; “Melekler koruyor onu. Melekler taşıyor.” diyor. Hiçbir şekilde bulamıyorlar. MELEKLER KORUDUĞU İÇİN BULAMIYORLAR. Bütün teknolojik imkanlar ellerinde. Yeri de belli. İki yer söylüyorum. Hatay ve Taberiye gölü. BÜTÜN DÜNYA ARASIN, BULAMAZLAR. GÖZÜNÜN ÖNÜNDE OLUR, GÖREMEZ. ALLAHUALEM GÖRÜP, GEÇİYORLAR. MELEKLER SAKLADIĞI İÇİN, ALLAH İSTEDİĞİ İÇİN GÖREMİYORLAR. HZ. MEHDİ, İMAM MEHDİ ALIP SÜLEYMAN MESCİDİNİN ÖNÜNE GETİRDİ Mİ MUSEVİ VE HIRİSTİYAN ALEMİ AYAĞA KALKIYOR ARTIK. HEPSİ İMAN EDİYORLAR. ÇOK AZ BİR KISMI HARİÇ HEPSİ İMAN EDİYORLAR.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder