2 Aralık 2013 Pazartesi

SN. ADNAN OKTAR'IN HİKMETLİ AÇIKLAMALARINDAN 'KISA KISA'

  • KURAN’DA İSA MESİH’İN DUASINA DİKKAT ÇEKİLİR. İSA MESİH NE ZAMAN DUA ETSE HEMEN ALLAH KABUL EDİYOR. ÖYLE BİR MUCİZESİ VARDIR İSA MESİH’İN. Onun için talebeleri bildiği için diyorlar ki, “Allah bize bir gökten sofra indirsin, sana daha çok inanalım.” diyorlar. NE ZAMAN DUA ETSE DUASI MUTLAKA OLUYOR, HEMEN OLUYOR İSA MESİH’İN. İMANI ÇOK GÜÇLÜ BİR PEYGAMBER OLDUĞU İÇİN, ÇOK MÜBAREK BİR İNSAN OLDUĞU İÇİN ALLAH ONA BÖYLE BİR AYRICALIK, BİR GÜZELLİK OLUŞTURMUŞ. ONU ÖYLE BİR GÜZELLİKLE YARATMIŞ. HER DUASI KABUL OLUR İSA MESİH’İN.
  • Cennet yeşilinin ne olduğunu biz bilmiyoruz. Bizim bildiğimiz klasik yeşil vardır. Cennet yeşili ayrıdır. İNSANI MEST EDEN BİR RENKTİR CENNET YEŞİLİ. SÜREKLİ GÖRMEYİ ARZULADIĞIN, ONU GÖRDÜĞÜNDE ADETA HİPNOTİZE OLDUĞUN BİR RENKTİR. DOYAMAZ İNSAN CENNET YEŞİLİNE. ONUN İÇİN HER YERDE CENNET YEŞİLİ HAKİM. DOYASIYA FERAHLIK MEYDANA GELSİN DİYE. 

  • HAYATIN GERÇEK ANLAMI

  • Halk arasında dünya hayatının kısalığı ve geçiciliği hakkında bazı deyimler kullanılır; "ölümlü dünya", "üç günlük dünya", "fani dünya" gibi. Ama bu kalıp sözcükler aslında insanların samimi görüşlerini yansıtmaz. Bu tarz sözler, toplumun bir geleneği gibi, aralarında konuşulan bir sohbet, hatta espri konusudur. Nitekim böyle önemli bir konunun hemen arkasından dünya ile ilgili planlara başlarlar. Örneğin "ölümlü dünya", "dünyaya bir kere geldik" sözünün akabinde "tabii ki dünyayı tepe tepe yaşayacaksın" tarzında sığ mantıklar öne sürerler. Oysa ki hayatın kısa olması, ölümlü olmak ve dünyaya bir kere gelmek, her insan için en önemli gerçeklerdendir.

  • Tek bir an var Allah Katında. Tek bir an olunca, anın içerisinde Allah’ın dilemesiyle gezersin. Mesela HZ. HIZIR (AS) DA GEZER ZAMANIN İÇİNDE, ALIŞMIŞ. HZ. MUSA (AS)’I DA GEZDİRİYOR AMA YEKAZA HALİNDE. AKLIN İHTİYARININ KALKMAMASI İÇİN YEKAZA HALİNDE. Mesela Bediüzzaman, ‘’Yekaze haline girdim, kalktığımda el pençe divan duruyordum yatağın içinde. Ellerim bağlı, namazdaki kade gibi, bu şekilde, hürmetle oturur vaziyetteydim.‘’ diyor, yatağın içinde. Yani uyuyan bir insan o hale gelir mi? Uyanır insan, öyle bir hale gelmez. “Bir meclise çağırdılar beni” diyor, mübarek bir meclise. “Gel bakalım,” diyorlar “ey felaket ve helaket devrinin adamı” diyorlar ona. “Hep bütün meclis oradaydı” diyor, “Mebusan, asrın bütün ileri gelenleri oradaydı” diyor, “evliyullah, hepsi oradaydılar” diyor. Bediüzzaman’ı sorguluyorlar durumu ne derece biliyor gibisinden. Hepsine gayet güzel cevaplar veriyor. Yani ahir zaman hakkındaki bilgisini sorguluyorlar. Ve ona tabi sırlar da veriyorlar, Mehdi hakkında bilgi veriyorlar. Mehdi’nin nasıl faaliyet yapacağını. Ama aklın ihtiyarı... Zaten diyor Bediüzzaman, “küfrün perdesi elimde, istersem indirirdim aşağı” diyor. Fakat imtihan dünyası diyor. Yani “tek bir hareketle indiririm“ diyor. Yani “Allah dilerse indiririm” diyor. “Ama imtihan oluyoruz, imtihan dünyası, mutlaka imtihanın devam etmesi gerekiyor” diyor. “Öyle küfrün bir gücü yok normalde” diyor. “Bir perdedir, o kadardır” diyor. Fakat Mehdi hakkında muazzam bilgi alıyor. PEYGAMBERİMİZ (SAV) NASIL BİLGİLİ, BEDİÜZZAMAN’A DA BİR KAPI AÇILMIŞ ALLAH TARAFINDAN, MÜTHİŞ BİLGİLENMİŞ. 


  • BİLİMDE VE TEKNOLOJİDE ACAYİP İLERLEMELER OLACAK ALLAHUALEM, GÖRECEĞİZ. GENETİKLE OYNAYIP ÇOK ACAYİP GELİŞMELER OLUŞTURACAKLAR. HATTA İNSANLAR, “BİZ DE İNSAN YARATIRIZ” DEMEYE BAŞLAYACAKLAR, GENETİK BİLİMİ ÖYLE BİR İLERLEYECEK Kİ. BUNU DA GÖRECEKSİNİZ; İNSANLARI ŞEKİLLENDİRECEKLER, İNSAN VE HAYVAN KARIŞIMI, HAYVAN GİBİ MAHLÛKLAR ELDE ETMEYE KALKACAKLAR. MESELA HAYVAN İLE BİTKİYİ KARIŞTIRIP GARİP ŞEYLER YAPMAYA KALKACAKLAR. TAM İNSANLARLA VE YARATILMIŞLARLA OYNADIKLARI BİR DÖNEMDE, ORTALIĞI BATIRDIKLARI BİR DÖNEM Kİ DÜNYA ÇÖLLEŞECEK O DÖNEMDE. YAĞMUR YAĞMA ŞEKLİ BOZULACAK. MESELA BİR YERDE YOĞUN SELLER VARKEN DİĞER YERDE ÇOK YOĞUN KURAKLIK OLACAK. SAVAŞLAR ARTIK ÇETE SAVAŞLARINA DÖNÜŞECEK; İNSANLAR GÖRDÜKLERİ YERDE BİRBİRLERİNE SALDIRACAK DÜNYANIN HER TARAFINDA. ÖYLE AZGIN BİR DÖNEMDE KIYAMET KOPACAK. 


  • MÜZİKTEN HOŞLANMAK CENNET SEVGİSİNDENDİR. ÇÜNKÜ CENNETTE DE MÜZİK VAR. AĞAÇLAR DANS EDER. CENNET HANIMLARI GÜZEL SESLERİYLE ŞARKI SÖYLÜYORLAR, CENNET GENÇLERİ ŞARKI SÖYLÜYORLAR. KUŞLAR ŞARKI SÖYLER CENNETTE, ŞUURLUDUR. DEMEK Kİ ŞARKI SÖYLEMEK, NEŞELİ OLMAK, GÜLMEK, DANS ETMEK CENNET AHLAKINDAN.

  • İNSAN HAYRETLER İÇİNDE KALMASI LAZIM, MÜTHİŞ SARSILMASI LAZIM ÖLÜMDEN SONRA DİRİLİNCE. GAYET MAKUL KARŞILIYORLAR. DİRİLMESİNİN PEŞİNDE DEĞİL DE, DİYOR Kİ; “BİZİ YATTIĞIMIZ YERDEN KİM KALDIRDI?” DİYOR. YANİ HEPSİNİ MAKUL GÖRÜYOR. SADECE KİMİN KALDIRDIĞINI, ONUN HAKKINDA AKTÜEL BİLGİ İSTİYOR. Konuyu kavramak istiyor sadece, o kadar. Ahiret böyle. İnsanlar o derece şaşırmıyor ahirette. Onun için mesela cehennemde bile pişmanlıklarını saklıyorlar. Yine aynı; ahlaksız olan yine ahlaksızlığına devam ediyor. “Göz ucuyla bakarlar” diyor Cenab-ı Allah, enaniyetlerinden. Orada bir şekilde bir yöntemle onun elde edildiğine inanıyor, YİNE AHİRETE GİTTİĞİNE DE İNANMIYOR. DİRİLDİĞİNE DE İNANMIYOR. YANİ ONUN ONA OYNANMIŞ BİR OYUN OLDUĞUNU YAHUT KENDİNE GÖRE HÂŞÂ ONUN ALEYHİNDE BİR ŞEY YAPILDIĞINI DÜŞÜNÜYOR. İNADA BİNDİRİYOR. ALLAH İNANCINI ONA İKRAR ETTİRMEK İÇİN YAPILMIŞ SUNİ BİR OYUN OLDUĞU KANAATİNDE. DİRETİYOR, ÇÜNKÜ ORADA İMAN EDERSE YENİDEN DÜNYA ORTAMI DA ONA GÖSTERİLİRSE, YENİDEN DÜNYAYA DÖNERSE ARKADAŞLARI İÇERİSİNE BÜTÜN KARİZMASININ GİDECEĞİNİ DÜŞÜNÜYOR. HALA İMAN ETMİYOR, HALA ENANİYET YAPIYOR, KİBİR YAPIYOR. 


  • Hiç kimsenin bir an sonrasını garanti altına alması mümkün değildir. Kaza geçirmek, yaralanmak, sakat kalmak ya da ölmek çok kolaydır ve çok basit sebeplere bağlıdır. Ölümü bir an için aklına getirmiş olan kişi ise, toprağın altında ne malın-mülkün, ne markanın, ne de çevresindeki insanların bir değeri kalmayacağını çok açık bir şekilde fark edebilir. Zengin ya da fakir, güzel veya çirkin her insan, yalnızca birkaç metrelik bir beze sarılı olarak defnedilecektir.

  • HÜCRELER İMANLA MUTLU OLUYOR
  • Müslümanlara Allah'ın bir lütfu o, hayret edilecek bir şey; iman yüzde fizik değişikliğine sebep oluyor. Fizik değişmez çünkü. Bunda bir şey var, bir harikuladelik var. Alenen fark ediliyor. İman demek ki hücrelerce tanınıyor. Beden imanı tanıyor. Beden ve hücreler imanı seviyor. İmanla demek ki mutlu oluyor hücreler. O zaman hücre hakkıyla yaşamaya başlıyor, sağlıklı yaşıyor. Hasta olmuyor yani. Öbür türlü hasta oluyor. Onu hissettiriyor. Dışarıdan baktın mı anlaşılıyor, Allah'ın hikmeti.


  • DÜNYADA EN ÇOK SEVGİYE SALDIRILIYOR. İNTERNETTE, FACEBOOK’TA, FİLMLERDE, ŞURADA BURADA HEP SEVGİNİN ÜSTÜNE GİDİLİR. Mesela alaycılık sevgiyi öldürmek içindir. NEFRET VE ŞİDDET FİLMLERİ SEVGİYİ ÖLDÜRMEK İÇİNDİR. SAVAŞLARDA SEVGİ HEP ÖLÜR, TERÖRDE SEVGİ ÖLÜR, ATEİZMDE SEVGİ ÖLÜR, KOMÜNİZMDE, FAŞİZMDE SEVGİ ÖLÜR. ANCAK İSLAM’DA SEVGİ ALABİLDİĞİNE GELİŞİP YEŞERİR. O ZAMAN NUR MEYDANA GETİRİYOR ALLAH. BİTKİLER NURLANIYOR, İNSANLAR NURLANIYOR, HAYVANLARA NUR GELİYOR. Mesela hayvanlar daha sağlıklı oluyor, bitkiler daha güzel oluyor. “Kötü şehrin bitkisi kavruktur” diyor Cenab-ı Allah. Hakikaten leş gibi oluyor küfrün hâkim olduğu yerler. O şehirlerde bir soğukluk, bereketsizlik ve bir pislik oluyor, bereket gidiyor. İnsanlar çirkinleşmeye başlıyor, insanlar kavruluyor. Kavruk, kötü, kokuşmuş, pis insanlar oluşmaya başlıyor. İnsan yüzüne bakmak istemiyor. İMANIN HAKİM OLDUĞU YERLERDE BİR BEREKET VE NUR OLUYOR. İNSANLARIN YÜZÜNE BİR TATLILIK, HOŞLUK VE IŞIK GELİYOR. İNSAN BAKMAYA DOYAMIYOR, SEVMEYE DOYAMIYOR. AKSİNDE DE BİR NALETLİK, NURSUZLUK VE PİSLİK HAKİM OLUYOR, LEŞ GİBİ BİR ORTAM MEYDANA GELİYOR. İMAN SEVGİYİ GETİRİR, İMANSIZLIK SEVGİYİ GÖTÜRÜR. 


  • Cehennem korkusu hep, sevginin önündeki engelleri kaldırmak içindir. Egoistliği kaldırıyor, sevginin yolu açılır; bencilliği kaldırıyor, sevginin yolu açılır; kıskançlığı kaldırıyor, sevginin yolu açılır. Çünkü KISKANÇLIK SEVGİNİN ZITTI. SEVGİYE SALDIRAN BİR İLLET VE VEBA GİBİDİR. ALLAH O VEBAYI ALLAH KORKUSUYLA KALDIRIYOR. Kıskançlık, hasetlik kalktığında ferahlık oluyor, sevgi oluyor. CEHENNEM AZAPLARI HEP SEVGİYİ ELDE ETMEK İÇİNDİR. CEHENNEM ZİNCİRLERİ, CEHENNEMİN ALEVLERİ HEP SEVGİYİ ELDE ETMEK İÇİNDİR. Allah sevgi için çeşit çeşit yollar sunuyor insanlara, çeşit çeşit anlatımlar sunuyor. Peygamberleri gönderiyor. Eninde sonunda çıkan yol, sevgi oluyor. NAMAZIN AMACI YİNE ALLAH SEVGİSİDİR. MESELA SECDEYE KAPANIYORSUN ALLAH’A SEVGİNİ GÖSTERİYORSUN; RÜKUYA EĞİLEREK SEVGİNİ, SAYGINI GÖSTERİYORSUN; KIYAMDA DURUYORSUN ALLAH’A SEVGİNİ, SAYGINI GÖSTERİYORSUN. Allah’ı zikrediyorsun; insan sevdiğini çok çok anmaz mı? Mesela sevgilisi olduğunda sık sık anıyor değil mi? Allah’ı da sık sık anınca sevdiğini gösteriyorsun. Sürekli ‘’Allah-u Ekber, SübhanAllah, elhamdülillah, estağfurullah’’ diyorsun. Estağfurullah; “Yarabbi beni affet, günahlarımı bağışla” O ferahlık verir. SübhanAllah; “Münezzehsin Yarabbi.” Bu, sevgi ifadesi bu. Allah-u Ekber diyorsun. Sevgi ifadesi. İNSAN SEVDİĞİNİ GÖZÜNDE BÜYÜTÜR, YÜCE GÖRÜR, DEĞERLİ GÖRÜR. BÜYÜK GÖRDÜĞÜNDE ONU SEVDİĞİNİ ANLAR. DEĞERLİ GÖRMEDİĞİNİ SEVEMEZ. BASİT GÖRÜRSE, UCUZ GÖRÜRSE SEVEMEZ. DEĞERLİ GÖRDÜĞÜNDE SEVE

  • ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA NELER OLACAK: 

  • Bu sene böyle, bir dahaki sene de zorlu yıllar. SONRA GİTTİKÇE GİTTİKÇE ALLAH SEVGİSİNİN ARTMASI, ALLAH KORKUSUNUN ARTMASIYLA BELALARDA BİR SÜKUN BAŞLAYACAK AMA ALLAH SEVGİSİNİN ARTMASIYLA ORANTILI OLARAK. ZATEN ALLAH’IN VARLIĞINA DA BİR DELİLDİR BU. HEM BEREKET ARTACAK HEM EKONOMİK KRİZ DURMAYA BAŞLAYACAK. İNSANLAR ANLAYACAK Kİ ALLAH’I SEVDİKÇE ALLAH BEREKETİ ARTIRIYOR, GÜZELLİĞİ ARTIRIYOR. ALLAH’A TAVIR ALDIKÇA ALLAH BELAYI ARTIRIYOR, SIKINTIYI ARTIRIYOR. BUNU DA GÖZLERİYLE GÖRMÜŞ OLACAKLAR. Zaten görüyorlar, o zaman da görmüş olacaklar. Allah, Kendisi sevilmediğini hissederse, bilirse, anlarsa, görürse -ki zaten görüyor Kendi yaratıyor- o zaman belanın kapısını açıyor; ekonomik kriz, anarşi, terör, ızdıraplar, huzursuzluklar, neşesizlik, mutsuzluk, insanların çirkinleşmesi, kötüleşmesi, hastalıklar, belalar bütün dünyayı sarmaya başlıyor. Allah’ı insanlar sevmeye başlayınca da bereket, bolluk, güzellik, nur, ışık, ferahlık, adalet, düzen dünyaya hâkim olmaya başlıyor. Bu da Allah’ın varlığının açık delillerindendir. MESELA RESULULLAH (SAV) ZAMANINDA DA HEM EKONOMİK KRİZ VARDI HEM BEREKETSİZLİK VARDI HEM ÇİRKİNDİ İNSANLAR, ÇOK KÖTÜ BİR ORTAM VARDI. KAVGA, GÜRÜLTÜ, ANARŞİ, TERÖR... RESULULLAH (SAV)’İN GELİŞİNDEN SONRA HER YERİ NUR KAPLADI, HER YER BEREKETLE DOLDU. EŞYAYA BEREKET GELDİ, MALA BEREKET GELDİ. NEBATATA BEREKET GELDİ, HAYVANLARA BEREKET GELDİ. İNSANLARA BEREKET GELDİ. İNSANLAR GÜZELLEŞTİ, NURLANDI. ÇOK ŞAHANE BİR ORTAM OLDU, KARDEŞ OLDULAR. “Kardeşler olarak sabahladınız” diyor zaten ayette de Cenab-ı Allah. Çok mutlu oldular.


  • Ücret almadan tebliğ yapanlardan bahsediyor Allah ayette. Kuran’da hep Müslümanların vasfı olarak bu şekilde geçer. Sizler, dava arkadaşlarım hiçbir şekilde ücret almıyorsunuz. Fisebilillah, Allah rızası için. O yüzden de Allah bir başarı, nur ve güzellik veriyor. DAVA ADAMININ PARA KARŞILIĞI ALLAH YOLUNDA HİZMET ETMESİ HARAMDIR. Dolayısıyla ücretsiz hatta kendisi üstüne ücret vererek davasına hizmet eder. Kitap alır dağıtır, kendi parasıyla insanlara imkan sağlar. 

  • "Sizden ücret istemeyenlere uyun, onlar hidayet bulmuş kimselerdir." (Yasin Suresi / 21)


  • ALLAH’IN KİTABI KURAN’I ALIR OKURSUN, ALIR ÖPERSİN, ELİNE YÜZÜNE SÜRERSİN, BAŞININ ALTINA KOYARSIN. ALLAH’IN KİTABI EKMEK GİBİ. Delilik yapmayın, Kuran’dan insanları uzaklaştırmayın. İstediği an istediği gibi açar okur. Ama eli ayağı kirliyse zaten yemeği de insan eli ayağı kirliyken yemez, değil mi? Tabii ki elin temiz olacak yani.


  • KURAN’LA İÇ İÇE YAŞANIR. YASTIĞINDA DURUR, BAŞUCUNDA. SABAH KALKAR KALKMAZ AÇAR OKURSUN. YATMADAN ÖNCE OKURSUN. KAHVALTIDA OKURSUN.


  • DİNLE ORDU BEREKET BULUR, DİNLE MİLLET BEREKET BULUR, İMANLA BEREKET BULUR. Onun için bizim ordumuz dindardır her zaman. DİNSİZ ORDU MAĞLUP OLUR, YOK OLUR, EZİLİR, AŞAĞILANIR, MAHVOLUR. DİNDAR ORDU DA ÂLİ OLUR.



      1. MEHDİYET HERHANGİ BİR ŞAHSIN, HERHANGİ BİR LİDERİN, HERHANGİ BİR DÜŞÜNCENİN AKIMI DEĞİLDİR. MEHDİYET ADI ÜSTÜNDE BAMBAŞKA BİR DÜŞÜNCE, BAMBAŞKA BİR YAPIDIR. KURAN AHLAKINA DAYALI, AYRI, ORJİNAL BİR YAPIDIR. DOLAYISIYLA HİÇBİR DÜŞÜNCE İLE BAĞI YOKTUR. HİÇBİR İDEOLOJİYLE, HİÇBİR ŞAHISLA, HİÇBİR MANTIKLA BAĞLANTISI YOKTUR. DOĞRUDAN FEYZİNİ KURAN’DAN ALAN ORJİNAL BİR YAPILANMADIR MEHDİYET.


  • HASTANE ODALARI ÇOK DAR. HASTANELERE ASLINDA DEVLETİN ÇOK GENİŞ YARDIM YAPMASI LAZIM. DAR ODADA HASTA TUTULMAZ. Psikolojik ferahlık hasta için çok önemlidir. Eşi dostu gelecek. Bir masa rahatça sığacak gibi olması lazım. Penceresi açık, bir manzara görmesi lazım. Dar binaların içerisinde, iç içe yerlerde. HASTANENİN ÇEVRESİNDEKİ BİNALARI DEVLET İSTİMLAK ETSİN. ETRAFI AÇILSIN. HAVUZLU FERAH BİR YER OLSUN. ODALARI DA GAYET GENİŞ OLSUN. EN AZ 30 METRE KARE FALAN OLMASI LAZIM. GENİŞ, FERAH PENCERELER. Floresan ışığıyla, tavanı basık, yanlar basık, küçücük bir yatak. Sağlam giden dayanamaz ona, Allah vermesin, orada hasta olur. Havalandırması güzel olması lazım. Her hastaneye bu kolaylığın sağlanması lazım. Acillerde para almıyorlarmış, o çok güzel ama hastanelerde de bir güzellik, kolaylık yapılması lazım. EN AZ 200 METRE FALAN HASTANE ÇEVRESİ AÇILSIN. ÇAM AĞAÇLARI, HAVASI TEMİZ, GÜZEL BİR YER OLSUN.


  • İNSAN GÜZELE DOYMAZ TABİİ. SONSUZLUK RUHU VAR İNSANDA, DOYMAZ. CENNETTE ONUN İÇİN ALLAH YÜZ BİNLERCE, MİLYONLARCA GÜZEL KADIN YARATIYOR. ALLAH’IN DİLEMESİYLE, AZAP ÇEKMEDEN O GÜZELLİKLERİ SEYREDİYOR. O GÜZELLİKLER DE SÜREKLİ DEĞİŞTİĞİ İÇİN KALBİNDE O SONSUZLUK DUYGUSUNUN TATMİNİ OLUŞMUŞ OLUYOR, BİR TÜRLÜ DOYMUYOR. Mesela eşinin sürekli şekli değişiyor, yüzü değişiyor. Aslıyla duruyor ama eşi aynı zamanda binlerce şekilde görünüyor ona. Binlerce bedende görünüyor. Bir daha değişiyor, bir daha değişiyor. DOYUP BİTME DİYE BİR ŞEY YOK SEVGİYE, GÜZELLİĞE KARŞI. O YÜZDEN DOYUMSUZLUĞUMUZ. Bazı insanlar şaşırıyor, “Niye böyle bir doyumsuzluk var?” İMANDA DOYUM OLMAZ, İMANDA DOYUMSUZLUK VARDIR. İNSANIN RUHU SÜREKLİ BİR AÇLIK HALİNDEDİR SEVGİYE KARŞI, GÜZELLİĞE KARŞI. BİTİP TÜKENMEK BİLMEYEN BİR İSTEK OLUR. BU, CENNET RUHUNDAN KAYNAKLANIYOR.

  • CENNETTE MÜMİNLER GÜZEL İNSANLAR İÇERİSİNDE. ORADA DA YİNE ALLAH’IN SINIRLARINA DİKKAT EDİYOR MÜSLÜMANLAR. CENNET AHLAKI ALMIŞ, TERBİYEYİ ALMIŞ. Bütün kadınlar güzel cennette ama herkes helaline sevgi duyuyor, yakınlık duyuyor. Ama herkes herkesi takdir ediyor ve beğeniyor. CENNET AHLAKIYLA NASIL MÜSLÜMAN KENDİNİ MUHAFAZA EDİYORSA DÜNYADA DA CENNET AHLAKIYLA KENDİNİ MUHAFAZA EDER. Müslüman iman gücüyle, aklıyla, ferasetiyle, basiretiyle hareket ettiği için hep güzeldir tavırları, hep hoştur.

  • ÖZEL KANUN ÇIKARTSINLAR, ŞEHİT AİLELERİNİN BORÇLARI TAMAMEN SİLİNSİN. Ne borcu? Biz onlara borçluyuz. Bizim onlara borcumuzu ödememiz gerekiyor. Onların bize ödeyecek bir borcu olamaz. ÇEK, SENET HİÇBİR BORÇLARINI DEVLETİMİZ KABUL ETMESİN. TAMAMEN SİLSİN. ELEKTRİĞİNE, SUYUNA DA PARA ALINMAZ ŞEHİT AİLELERİNİN. DEVLETİMİZ ONDA BİR DÜZENLEME YAPSIN. BİZİM FATURALARIMIZA ŞEHİT AİLELERİ İÇİN BİR YER AYIRSINLAR, ORAYA KOYSUNLAR, ORADAN ÖDENSİN. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder