26 Kasım 2015 Perşembe

Bağnazların Dinindeki "Lanetli Hayvanlar" Hurafesi:



Av, koyun ve çoban köpekleri dışındaki köpekleri öldürün. (4949-Buhârî-Müslim-Muvatta-Tirmizî-Nesâî)

"Tüm kara köpekleri öldürünüz. Çünkü onlar şeytandır." (Hanbeli 4/85, 5/54)

Eşeğin şeytan gördüğü için anırdığı söylenir. (Müslim) 

Farenin aslında Yahudi olduğu, bu yüzden deve sütü içmediği başka bir hadistir. (Müslim Zühd)

Karganın sapkın (fasık) olduğu da hadistir. (Buhari 59/16; Hanbeli, Müsned 2/52)

Güvercin şeytandır. (5331-Ebu Davud-İbnu Mace)

Kertenkele fasıktır (günahkardır). (Müslim 2239/145, İbni Mace 3230, Ebu Davud 5262)

Kertenkeleyi ilk vuruşta öldüren kimse için yetmiş sevap vardır. (Ebu Davud 5264, Müslim 2240/147)

"Zina yapan" maymunların taşlanarak öldürülmesi... (Buhari 63/27) – (zina eden bir maymunun yakalanıp taşlanarak öldürüldüğü ve sahabelerden birisinin de maymunu recm etme olayına katıldığı bir başka uydurma hadistir.)

"Şeytan gören eşek, Yahudi fare, sapkın karga, şeytan güvercin, zina eden maymun, öldürülmesi gereken zavallı kara köpekler ve kertenkeleler"... 

Bu tanımlamalar bağnaz zihniyetin Kuran'dan ne kadar uzak ve korkunç bir hayat sunduğunun bir özetidir. Bu garip zihniyet, av ve çoban köpekleri dışındaki köpekleri öldürmeyi emreden bir dine aittir. Bu din dünyanın en tatlı varlıklarından biri olan, Allah'ın çeşit çeşit ve müthiş bir sevgi ve koruma duygusuyla yarattığı birbirinden muhteşem özelliklerdeki ev köpeklerinin, süs köpeklerinin, bekçi köpeklerinin hepsinin öldürülmesini emreder. Oysa Kuran'a göre; "Yedi gök, yer ve bunların içindekiler O'nu tespih eder; O'nu övgü ile tespih etmeyen hiçbir şey yoktur, ancak siz onların tespihlerini kavramıyorsunuz. Şüphesiz O, halim olandır, bağışlayandır." (İsra Suresi, 44) ayetiyle belirtildiği şekilde, bizim kavrayamadığımız bir yöntem ile Allah'ı tespih eden, Allah'ın, sevimlilikleriyle cennet için özel olarak yarattığı bu canlılar, nasıl fasık ya da şeytan olabilir? Bir fare nasıl Yahudi olabilir ve Yahudi olmak nasıl olur da bir suç olur? 

Dahası, bir maymun nasıl zina yapabilir? Bir maymunun ahlaki değerleri, sadık olması gereken bir evlilik kurumu, bütün bunları idrak edebilecek bir şuuru ve onunla bağlantılı olarak bir sorumluluğu mu vardır ki bir maymun zina ile suçlanmaktadır? Bu son derece cahilce bir iddiadır. Fakat bağnazlar, böylesine sahtekarca bir iddiaya sahabeleri de dahil ederek, kendilerince iftira atmaya çalışmaktadırlar. 

Elbette bunların tümü uydurma hadislerdir ve böylesine zalimane hükümlerin Kuran'da olması mümkün değildir. Kuran'da Allah övgüyle tanıttığı Kehf ve Rakim ehlinin yanında köpeklerinin bulunduğunu belirtir: 

Sen onları uyanık sanırsın, oysa onlar (derin bir uykuda) uyuşmuşlardır. Biz onları sağ yana ve sol yana çeviriyorduk. Köpekleri de iki kolunu uzatmış yatıyordu... (Kehf Suresi, 18)

(Sonra gelen kuşaklar) Diyecekler ki: "Üç'tüler, onların dördüncüsü köpekleridir." Ve: "Beştiler, onların altıncısı köpekleridir" diyecekler. (Bu,) Bilinmeyene (gayba) taş atmaktır. "Yedidirler, onların sekizincisi köpekleridir" diyecekler. De ki: "Rabbim, onların sayısını daha iyi bilir, onları pek az (insan) dışında kimse bilemez."... (Kehf Suresi, 22)

Ayetlerde de açıkça görüldüğü gibi Müslümanların yanında bir koruma ve bir dost olarak köpek bulunabilir. Köpeklerin yanısıra Kuran'da zikredilen başka hayvanlarda vardır.
1. Kuran'a göre hayvanlara sevgi ve şefkat gösterilir: 

O (Süleyman) da demişti ki: "Gerçekten ben, mal (veya at) sevgisini Rabbim'i zikretmekten dolayı tercih ettim." Sonunda bu atlar (koştular ve toz) perdesinin arkasına saklandılar. "Onları bana geri getirin" (dedi). Sonra (onların) bacaklarını ve boyunlarını okşamaya başladı. (Sad Suresi, 32-33)

Nihayet karınca vadisine geldiklerinde, bir dişi karınca dedi ki: "Ey karınca topluluğu, kendi yuvalarınıza girin, Süleyman ve orduları, farkında olmaksızın sizi kırıp-geçmesin." (Süleyman) Bu sözü üzerine tebessüm edip güldü ve dedi ki: "Rabbim, bana, anne ve babama verdiğin nimete şükretmemi ve hoşnut olacağın salih bir amelde bulunmamı ilham et ve beni rahmetinle salih kulların arasına kat." (Neml Suresi, 18-19)

2. Kuran'da hayvanlar Allah'ın birer eseri, üzerinde düşünülmesi gereken birer iman hakikati olarak örnek verilir: 

Bakmıyorlar mı o deveye; nasıl yaratıldı? (Ğaşiye Suresi, 17)

Şüphesiz Allah, bir sivrisineği de, ondan üstün olanı da, (herhangi bir şeyi) örnek vermekten çekinmez. Böylece iman edenler, kuşkusuz bunun Rablerinden gelen bir gerçek olduğunu bilirler; inkar edenler ise, "Allah, bu örnekle neyi amaçlamış?" derler. (Oysa Allah,) Bununla birçoğunu saptırır, birçoğunu da hidayete erdirir. Ancak O, fasıklardan başkasını saptırmaz. (Bakara Suresi, 26)

Ey insanlar, (size) bir örnek verildi; şimdi onu dinleyin. Sizin, Allah'ın dışında tapmakta olduklarınız -hepsi bunun için bir araya gelseler dahi- gerçekten bir sinek bile yaratamazlar. Eğer sinek onlardan bir şey kapacak olsa, bunu da ondan geri alamazlar. İsteyen de güçsüz, istenen de. (Hac Suresi, 73)

3. Kuran'da hayvanların akıllı olduklarına dikkat çekilir: 

Derken, Allah, ona, yeri eşeleyerek kardeşinin cesedini nasıl gömeceğini gösteren bir karga gönderdi. "Bana yazıklar olsun" dedi. "Şu karga kadar olup da kardeşimin cesedini gömmekten aciz miyim?" Artık o, pişman olmuştu. (Maide Suresi, 31)

4. Allah Kuran'da hayvanların vahiy ile hareket ettiklerini haber verir: 

Rabbin bal arısına vahyetti: Dağlarda, ağaçlarda ve onların kurdukları çardaklarda kendine evler edin. Sonra meyvelerin tümünden ye, böylece Rabbinin sana kolaylaştırdığı yollarda yürü-uçuver. Onların karınlarından türlü renklerde şerbetler çıkar, onda insanlar için bir şifa vardır. Şüphesiz düşünen bir topluluk için gerçekten bunda bir ayet vardır. (Nahl Suresi, 68-69)

5. Kuran'da hayvanlarda yaratılış delilleri olduğu haber verilir: 

Sizin için hayvanlarda da elbette ibretler vardır, size onların karınlarındaki fers (yarı sindirilmiş gıdalar) ile kan arasından, içenlerin boğazından kolaylıkla kayan dupduru bir süt içirmekteyiz. (Nahl Suresi, 66)

6. Hayvanların bir güzellik olarak çeşit çeşit yaratıldığı haber verilir: 

İnsanlardan, hayvanlardan ve davarlardan da renkleri böyle değişik olanlar vardır. Kulları içinde ise Allah'tan ancak alim olanlar 'içleri titreyerek-korkar'. Şüphesiz Allah, üstün ve güçlü olandır, bağışlayandır. (Fatır Suresi, 28)

Ellerimizin yaptıklarından kendileri için nice hayvanları yarattığımızı görmüyorlar mı? Böylece bunlara malik oluyorlar. (Yasin Suresi, 71)

7. Hayvanların Allah'a secde ettikleri ve Onu tespih ettikleri bildirilir: 

Görmedin mi ki, gerçekten, göklerde ve yerde olanlar, güneş, ay, yıldızlar, dağlar, ağaçlar, hayvanlar ve insanlardan birçoğu Allah'a secde etmektedirler. Birçoğu üzerine azab hak olmuştur. Allah kimi aşağılık kılarsa, artık onun için bir yüceltici yoktur. Şüphesiz Allah, dilediğini yapar. (Hac Suresi, 18)

Görmedin mi ki, göklerde ve yerde olanlar ve dizi dizi uçan kuşlar, gerçekten Allah'ı tespih etmektedir. Her biri, kendi duasını ve tespihini şüphesiz bilmiştir. Allah, onların işlediklerini bilendir. (Nur Suresi, 41)

Görüldüğü gibi Kuran'da Allah çeşit çeşit hayvanları, Kendisini tespih eden, akıllı, muhteşem birer yaratılış örneği olarak örnek vermiş ve peygamberlerin sevgi ve şefkatle yaklaşımlarını açıklamıştır. Bağnazların hayvan nefretini ön plana çıkaran sapkın din anlayışı Kuran'ın hiçbir yerinde yoktur. 

Kuran'ın uygulayıcısı olan Peygamberimiz (sav)'in yaşamında da hayvana karşı verilen değer ve gösterilen sevginin örneklerini görürüz. Peygamberimiz (sav), bağnaz zihniyetin iftiralarına set oluşturacak şekilde hayvanlara sevgi dolu ve şefkatliydi. İşte Peygamberimiz (sav)'in hayvanlara karşı derin şefkatini gösteren uygulamaları: 

Peygamberimiz (sav)'in Hayvan Sevgisi 

Peygamberimiz (sav), Hayvanlara Zulmeden Çirkin Adetleri Ortadan Kaldırdı 

Peygamberimiz (sav) tebliğ görevine başladığı sırada toplumdaki cehalet, hayvanlara olan muamelelerine de yansıyordu; canlı hayvanları ok atışlarında hedef dikerler, kendi hayvanlarını diğerlerinden ayırmak için kulak ve kuyruklarını keserler, hatta dağlarlardı. Çölde acıktıkları zaman canlı devenin hörgücünü yarıp bir parça yağ çıkararak ilgili yeri tekrar dikerlerdi. 

Peygamberimiz (sav), cahiliye toplumunun bu konudaki çirkin âdetlerini de tamamen ortadan kaldırdı. Hayvanların da merhamete muhtaç olduklarını öğretti. Hayvanlara zulmeden tüm uygulamalar Peygamberimiz (sav) tarafından durduruldu. 

Peygamberimiz (sav) Tarafından Hayvanların Aşırı Çalıştırılmaları Yasaklanmıştır
Peygamberimiz (sav), hayvanların aşırı çalıştırılmalarını da engellemiştir. Yüzyıllardır devam eden hayvan sırtlarında karşılıklı oturarak saatlerce yapılan hitabet ve şiir törenleri yasaklandı. Sahiplerinin sadece gerçek ihtiyaç süreleri kadar hayvanlarına binmelerine izin verildi. Peygamberimiz (sav): "Hayvanlarınızın sırtını minberler yerine koymayın. Şurası muhakkak ki tek başınıza güçlükle gidebileceğiniz bir yere sizi götürmeleri için Allah onları sizlere musahhar (hizmetçi) kıldı. Arzı da sizin (durma yeriniz) kıldı, öyleyse ihtiyaçlarınızı (duran hayvanının sırtında değil) arz üzerinde görün." Ebu Davud, Cihad 61, (2667) şeklinde uyarıda bulunmuştur. 

Bir başka hadis ise şöyledir: "Hayvanlarınıza, onları yormadan güzelce binin ve (kullanmadığınız zaman da) güzel bir şekilde bırakıp istirahat ettirin! Onları, yollardaki ve sokaklardaki konuşmalarınız için kürsü edinmeyin (sırtlarında durup muhabbet etmeyin)." (Ahmed, III, 439)

Çalışan Hayvanlara Dinlenme Hakkı 

Peygamberimiz (sav), çalıştırılan hayvanlara, insanlar gibi dinlenme hakkı vermiş ve yolculuk sırasında yapılan dinlenmelerde öncelikle hayvanların ihtiyaç ve istirahatlerinin sağlanması gerektiğini vurgulanmıştır. 

Peygamberimiz (sav), Hayvanlara Eziyet Etmeyi ve İşkence Yapmayı Yasaklamıştır 

Peygamberimiz (sav), "Cenab-ı Hakkın haksız olarak bir serçeyi öldürenden kıyamet gününde hesap soracağını" (Ebu Davud, 2/11) bildirmiş; "Kuşların yuvalarının bozulmamasını, yumurta ve yavrularının alınmamasını" (Buhari Edebü'l-Müfred, 139) emretmiştir. 

Peygamberimiz (sav) bindiği hayvanın yüzüne sert bir şekilde darbe atan birini gördüğünde durdurur ve bu hareketinin Allah'ın hukukunu çiğnemek anlamına geldiğini belirtirerek, "Allah hayvanları bunu yapasınız diye yaratmadı" (Ahmed, Müsned, 4/131) demiştir.

Peygamberimiz (sav)'in Anne Köpek ve Yavrularına Şefkati 

Peygamberimiz (sav) savaş sırasında, on bin kişilik ordusuyla ilerlerken, yolları üzerinde yeni doğum yapmış dişi bir köpekle yavrularını görür. Efendimiz (sav) Suraka oğlu Cuayl'i çağırarak emir verir. "Anneyle yavrularının önünde duracak ve ordunun tamamı geçinceye kadar onlara nöbetçilik edip, ezilmekten koruyacaksın." (eş-ŞÂMÎ, Sübülü'l-hüda ve'r-reşâd, VII, 51) Peygamberimiz (sav)'in şefkatiyle dişi köpekle yavrularını rahatsız etmemek için on bin kişilik ordu istikametini değiştirmiştir. 

Peygamberimiz (sav)'in Hayvan Sevgisini Gösteren Bir İfadesi, "Tüm Köpeklerin Canı Muhteremdir" 

"Yalnız faydalı olan köpekler değil, zararı olmadığı, saldırgan ve yırtıcılığa soyunmadığı sürece bütün köpeklerin canı muhteremdir, dokunulamaz." (Haşyetu'l-Beycermî Ala'l-Menhec-el-Mektebetu'ş-Şamile, I/474)

Peygamberimiz (sav)'in Kedisi "Müezza"

Peygamberimiz (sav)'in kedisinin ismi Müezza'dır. Peygamberimiz (sav), kedisi Müezza'yı o kadar çok severdi ki, Müezza bir gün sedirde oturan Peygamberimiz (sav)'in giysisinin ucunda uyuyakalınca, kediye kıyamayan Peygamberimiz (sav), giysisini keserek sedirden kalkmayı tercih etmiştir.

Ek Bilgi: Peygamberimiz (sav)'den hadisler aktaran Ebu Hureyre'nin anlamı "kedi babası"dır.

Peygamberimiz (sav)'in Anne Kuş ve Yavrularına Şefkati 

"Allah'ın Resulüyle birlikte idik. Yanında iki yavrusu bulunan serçe biçiminde bir kuşa rastladık. Yavruları yakalayıverdik. Bunun üzerine anneleri, feryat ederek kanatlarını çırpmaya başladı Hz. Resulullah dönüp de yaptığımızı görünce: 'Bunu yavrusundan kim ayırdı? Yavrularını iade edin (yerine koyun)' dedi. Biz de onları serbest bıraktık." (Ebu Davud, "Edeb", 163-164)

Keçinin Yavrusu

Peygamberimiz (sav), bir keçiyi sağan adama uğradığında ona şunları söylemiştir: 

"Sağdığında yavrusu için de süt bırak." (Mecmua'z-Zevaid, 8:196) 

Aç Bırakılan Deve ve Sahibi 

Peygamberimiz (sav) Medineli Müslümanlardan birinin bağında bir devenin açlıktan bağırdığını görmüş bundan rahatsız olmuştu. Devenin yanına gelerek onu okşamış ve sahibinin kim olduğunu sormuş ve öğrenmişti. Sonra da: "Hayvanlara gösterdiğiniz muamelede Allah'tan korkmuyor musunuz?" (Ebû Davud, "Cihad", 44) buyurarak devenin sahibini uyarmıştı. Başka bir hadiste ise Peygamberimiz (sav): "Konuşamayan bu hayvanlar hakkında Allah'tan korkun!" (Ebû Dâvûd, Cihâd, 44/2548) buyurmuştur.

Uyuyan Ceylan 

Peygamberimiz (sav), bir sefer esnasında sıcak bir gölgede kıvrılıp uyumakta olan bir ceylan görmüştü de, bir sahabisine, herkes geçinceye kadar orada bekleyip kimseye hayvanı rahatsız ettirmemesini emretmişti. (Muvatta, Hacc, 79; Nesâî, Hacc, 78)

Yüzü Dağlanmış Merkep

Hazret-i Peygamber (sav), bir gün yolda yüzü dağlanmış bir merkep gördü ve: "Allah'ın laneti onu dağlayanların üzerine olsun!" (Müslim, Libâs, 107) buyurdu. İşaret olarak yapılan dağlamanın, hayvanların acı vermeyecek yerlerine uygulanmasını tavsiye etti.

Hayvanlara İyilik Yapılması

Bir adam yolculuktayken susadı ve bulduğu bir kuyuya inip su içti. Çıktığında susuzluktan dilini çıkarıp soluyan bir köpek gördü. Adam: "Anlaşılan bu köpek de tıpkı benim gibi susuzluk çekmiş!" dedi ve hemen kuyuya inerek mesti ile su çıkarıp köpeğe içirdi. Bunun üzerine Yüce Allah, onu bağışladı. Sahabiler: "Ey Allah'ın Resûlü, hayvanlara yaptıklarımızdan dolayı bize sevap var mı? diye sorunca Resûlüllah (s.a.s): "Her canlıya yapılan iyiliğin mutlaka bir sevabı vardır." buyurdu. (Buhârî, "Şürb", 9; "Mezâlim", 23; Müslim, "Selâm", 153)

Arkadaşları: "Hayvanları sulamakta bize de sevap var mıdır?' diye sorduklarında Rasulullah şöyle cevap verdi: "Yaşamakta olan her canlıyı sulamakta sevap vardır " (Tecrit, c. vii, s. 223)

Söz konusu hadisleri sahih birer delil olarak vermemizin sebebi Kuran ile mutabık olmalarıdır. Peygamberimiz (sav)'in hayvanlara bu denli şefkatli olmasının nedeni, Kuran'dan aldığı eğitimdir. Peygamberimiz (sav), Allah'ın çeşit çeşit, birbirinden güzel, birbirinden yetenekli ve özel canlıları bir delil, bir güzellik, bir rahmet olarak yarattığını kuşkusuz ki en iyi takdir edebilen kişidir. Aynı zamanda Allah'ın Rahman ve Rahim isimlerinin, Allah'ın munis sanatının canlılarda tecelli ettiğini de açıkça görebilmektedir. Sevgiyi öven Kuran'daki merhamet ve şefkat öğütlerinin bir Müslümanda nasıl tecelli edeceğini Peygamberimiz (sav) uygulamalarıyla göstermiştir. Bunu, Peygamberimiz (sav)'in merhamet konusundaki öğütlerinde de görmek mümkündür: 

"Yeryüzündekilere merhamet edin ki, gökyüzündekiler de sizlere merhamet etsin!" (Tirmizî, Birr, 16/1924)

"Rıfktan (yumuşaklık ve güzel muâmeleden) mahrum olan, her türlü hayırdan mahrumdur…" (Müslim, Birr, 76)

Dolayısıyla hurafecilerin İslam dininde veya Peygamberimiz (sav)'in uygulamalarında hayvanlara yönelik vahşet aramaları ve bu konuda sahtekarlık yapmaları boşunadır. Kuran; insana, hayvana ve bitkiye karşı en mükemmel sevginin tarif edildiği kitaptır ve Peygamberimiz (sav) de hayatı boyunca Kuran'ı uygulamıştır. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder