SEN
ONLARI KURAN'A ÇAĞIRDIĞINDA ONLAR BAŞKA KİTAPLARDAN ÖRNEK VERİRLER. VE DERLER
Kİ;
Onlara bir ayet getirmediğin zaman: "Sen Onu (inmeyen ayeti)
derleyip-toplasana" derler. De ki: "Ben, yalnızca bana Rabbimden
vahyolunana uyarım. Bu, Rabbinizden olan basiretlerdir; iman edecek bir
topluluk için bir hidayet ve bir rahmettir." (Araf Suresi / 203)
Onlara:
"Allah'ın indirdiğine ve elçiye gelin" denildiğinde,
"Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter" derler. (Peki,) Ya
ataları bir şey bilmiyor ve hidayete ermiyor
idilerse? (Maide Suresi / 104)
Ne
zaman onlara: "Allah'ın indirdiklerine uyun" denilse, onlar:
"Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye (geleneğe) uyarız"
derler. (Peki) Ya atalarının aklı bir şeye ermez ve doğru yolu da bulamamış
idiyseler? (Bakara Suresi / 170)
Dediler
ki: "Sen bize yalnızca Allah'a kulluk etmemiz ve atalarımızın tapmakta
olduklarınızı bırakmamız için mi geldin? Eğer gerçekten doğru isen, bize
vadettiğin şeyi getir, bakalım." (Araf Suresi / 70)
De
ki: "O, her şeyin Rabbi iken, ben Allah'tan başka bir Rab mi arayayım? Hiç
bir nefis, kendisinden başkasının aleyhine (günah) kazanmaz. Günahkar olan bir
başkasının günah yükünü taşımaz. Sonunda dönüşünüz Rabbinizedir. O, size
hakkında anlaşmazlığa düştüğünüz şeyleri haber verecektir." (En'am Suresi
/ 164)
Andolsun,
biz onlara bir Kitap getirdik; iman edecek bir topluluğa bir hidayet ve bir
rahmet olmak üzere bir bilgiye dayanarak onu çeşitli biçimlerde açıkladık.
(Araf Suresi / 52)
Artık
onlar, bundan sonra hangi söze inanacaklar? (Mürselat Suresi / 50)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder