21 Ocak 2014 Salı

İSLAM DİNİ SANAT VE ESTETİKLE İÇ İÇEDİR

 Doğadaki sanat ve estetiği müşahede edemezler

Hayatlarında sanatın hâkim olması için gayret göstermeyen kişilerin çevrelerindeki sanatsal yapılara karşı duyarlılığı büyük ölçüde körelir. Bunun negatif bir sonucu olarak bir çocuk, güzel bir çiçek, sevimli bir kedi vb. bu insanların ruhlarında neredeyse hiçbir güzel etki oluşturmaz. Böyle güzel varlıklarda Allah’ın sanatının tecellisini görmenin heyecanını ruhlarında hissedemezler. Bu, kuşkusuz, çok büyük bir kayıptır.

Hâlbuki kıyafetlerinin uyumlu olmasına özen gösteren biri, çiçeğin kendiliğinden şık yaratılmış olmasını; saçının güzelliğine dikkat eden biri, kedinin daima parlak tüylerinin olmasını; evi güzel dekore eden biri, gördüğü günbatımı manzarasındaki renk uyumunu kuşkusuz daha iyi müşahede eder çünkü bu güzelliklere yönelik algı hassasiyeti çok daha fazladır. Müminler gördükleri her güzelliğin Allah’ın güzelliğinin bir tecellisi olduğunu bilirler ve bu güzellikler kalplerinde bir ferahlık meydana getirir. Güzellikleri daha iyi fark etmek ise, Allah’ı daha çok anmalarına ve şükretmelerine vesile olur.

Dine hizmette gerekli özeni gösteremezler

Din ahlakının yayılması için yapılan hizmette sanat ve estetik büyük önem taşır. Müslümanların başlıca hedefi ateizmle mücadeledir. Bugün herkesçe bilindiği gibi ateizm, evrim teorisiyle sözde bilimsel bir kılıfa bürünmüştür. Müslümanların ateizmle mücadele adına yaptıkları çalışmalarda özenli olmaları ve tüm ayrıntılara dikkat etmeleri çok önemlidir. Çünkü bu çalışmalarda asıl hedeflenen; yaratılış gerçeğini Darwinizmin sözde bilimsel görünen yalanlarına kendini kaptırmış olanlara göstermektir. Ve bir eserin (internet sitesi, kitap, belgesel vb.) estetik ve güzel görünümü, özenli bir çalışma olması insanlarda o eseri inceleme eğilimini arttırarak faaliyetin etkisinin Allah’ın dilemesiyle artmasına vesile olur.

Buna karşılık, bir çalışmanın yeterince özen gösterilmemiş, tabiri caizse baştan savma olduğu hemen fark edilir. Bu da yapılan faaliyetin etkisini kırmak gibi istenmeyen sonuçlar doğurabilir.

Günlük yaşamlarında sanat ve estetikten uzak yaşamış olan kişilerin din adına etkili bir faaliyet yürütmek konusunda çok zayıf kalacakları açıktır. Kişisel bakımında bile özensiz olan bu kişiler, kuşkusuz ki yaptıkları faaliyetlerde de pek çok önemli ayrıntıyı gözden kaçırırlar. Hatta bazı kimseler, bir Müslümanın çalışmalarını yönlendirmesi gereken asıl tehlikenin Darwinist-materyalist sistem olduğunu görmekten bile uzaktırlar. Ateizm tehlikesi varlığını sürdürürken, bu tehlikeye karşı ilmi çalışma yapmak yerine dikkatlerini sadece diğer bazı Müslümanları eleştirmeye yöneltmek gibi hatalara düşerler.

Oysa Müslümanlar, her an Allah’ın dinine en fazla şekilde hizmet etmek gayretinde olan, Allah rızasının en çoğunu hedefleyen insanlardır. Hac Suresi’nde “insanlardan kimi Allah’a bir ucu ile ibadet eder” (Hac Suresi, 11) şeklinde ifade edilen kimselerden olmaktan titizlikle kaçınırlar. Müminlerin Allah Yolunda hayırlarda yarıştıkları Kuran’da şöyle bildirilir:

“Bunlar, Allah’a ve ahiret gününe iman eder, maruf olanı emreder, münker olandan sakındırır ve hayırlarda yarışırlar. İşte bunlar salih olanlardandır.” (Al-i İmran Suresi, 114)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder