“PEYGAMBERİMİZ
(S.A.V)’İN YAŞAYAN KURAN OLDUĞUNA VE TÜM SEMAVİ KİTAPLARDAKİ KURAN’A UYGUN
BÖLÜMLERİNDEN DE ANLAŞILACAĞI GİBİ, KENDİLİĞİNDEN HİÇ BİR SÖZ VE HAREKET
ETMEDİĞİNE HİÇ BİR MÜMİNİN ŞÜPHESİ YOKTUR”
Ben, bana vahyedilenden başkasına uymam. (En'am Suresi / 50)
De ki: "Ben sizin heva (istek ve tutku)larınıza uymam; yoksa bu durumda ben şaşırıp sapmış
ve doğru yolu bulmamışlardan olurum." (En'am Suresi / 56)
De ki: "Ben, yalnızca bana Rabbimden vahyolunana uyarım. (Araf Suresi / 203)
Ben, yalnızca bana vahyolunana uyarım. Eğer Rabbime isyan edersem, gerçekten ben, büyük
günün azabından korkarım." (Yunus Suresi / 15)
Peygamberimiz (sav)'in sünneti de
peygamberler silsilesinin sünnetidir ve "Sünnetlerin
en güzeli Muhammed (sav)'in sünnetidir" hadisinde buyrulduğu gibi,
bunların en güzelidir.
Kuran'da da tüm peygamberlerin
aynı soydan geldikleri, aynı inanç ve ahlak üzerine oldukları haber verilir:
Bu, Ibrahim'e, kavmine karşı verdiğimiz delilimizdir.
Biz, dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. şüphesiz senin Rab'bin, hüküm ve
hikmet sahibidir, bilendir. Ve ona Ishak'ı ve Yakup'u armağan ettik, hepsini
hidayete eriştirdik; bundan önce de Nuh'u ve onun soyundan Davut'u, Süleyman'ı,
Eyyüp'ü, Yusuf'u, Musa'yı ve Harun'u hidayete ulaştırdık. Biz, iyilik yapanları
işte böyle ödüllendiririz. Zekeriya'yı, Yahya'yı, Isa'yı ve Ilyas'ı da
(hidayete eriştirdik.) Onların hepsi salihlerdendir. Ismail'i, Elyasa'yı,
Yunus'u ve Lut'u da (hidayete eriştirdik). Onların hepsini alemlere üstün
kıldık. Babalarından, soylarından ve kardeşlerinden, kimini (bunlara kattık);
onları da seçtik ve dosdoğru yola yöneltip-ilettik. Bu, Allah'ın hidayetidir;
kullarından dilediğini bununla hidayete erdirir. Onlar da şirk koşsalardı,
elbette bütün yapıp-ettikleri 'onlar adına' boşa çıkmış olurdu. Bunlar,
kendilerine kitap, hikmet ve peygamberlik verdiklerimizdir... (En'am Suresi,
83-89)
Işte bunlar; kendilerine Allah'ın nimet verdiği
peygamberlerdendir; Adem'in soyundan, Nuh ile birlikte taşıdıklarımız (insan
nesillerin)den, Ibrahim ve Israil'in (Yakup'un) soyundan, doğru yola
eriştirdiklerimizden ve seçtiklerimizdendirler. Onlara Rahman (olan Allah')ın
ayetleri okunduğunda, ağlayarak secdeye kapanırlar. (Meryem Suresi, 58)
Hz. Musa'ya vahyedilmiş olan
Tevrat detaylı olarak incelendiğinde, içinde Peygamberimiz (sav)'den önce
yaşamış olan elçilerin ve nebilerin hayatlarıyla, ahlaklarıyla ve sünnetleriyle
önemli bilgiler olduğu görülür. Günümüzdeki Tevrat, zaman içinde tahrif olmuş
ve çeşitli bozulmalara uğramıştır. Tevrat'ta yer alan bilgilerin hangisinin
doğru hangisinin yanlış olduğunu anlamak ise, Kuran ve sünnet ışığında bu
bilgileri değerlendirmekle mümkündür. Peygamberimiz (sav)'in sünnetine
benzerlik gösteren ve Kuran ayetlerine uygun Tevrat açıklamaları, doğru
olduğuna hüsnü zan edilen açıklamalardır. Bu bakış açısıyla incelendiğinde,
Tevrat'ta anlatılan peygamber sünnetleriyle, Peygamberimiz (sav)'in mübarek
sünneti arasındaki benzerlikler de ortaya çıkacaktır.
Kitabın bu bölümünde, alemlere
nur olarak gönderilen son peygamber Hz. Muhammed (sav)'in sünnetine benzeyen ve
bu sünnete uygun Tevrat açıklamaları yer almaktadır.
Tevrat'ta Tarif Edilen Kıyafet Şekilleri
Harun'un oğullarına mintanlar, kuşaklar, görkem ve saygınlık kazandıracak
başlıklar yap. (Mısır'dan Çıkış, 28:40)
Gazali, İhyau'l-Ulum kitabında
şöyle diyor: Resulullah (sav) kendisi
için hazırlanan her türlü elbiseyi giyerdi. Gömlek, cüppe, şal, vs.
(Gazali, İhyau'l-Ulum)
Ince ketenden işlemeli bir mintan doku, ince ketenden bir sarık, bir de
nakışlı kuşak yap. (Mısır'dan Çıkış, 28:39)
İbn-i şehri Aşub Menakib
kitabında şöyle rivayet etmiştir: "(Hz.
Muhammed) Aynı şekilde pamuk ve ketenden dokunmuş elbiseler giyerdi. Mübareğin
elbisesinin çoğu beyaz idi..." (el-Menakib, cilt 1, s. 145; ed-Daaim,
cilt 2, s. 207)
Harun'la oğulları için ince ketenden ustaca dokunmuş mintanlar, sarıklar,
süslü başlıklar, ince keten çamaşırlar, lacivert, mor, kırmızı iplikle, özenle
dokunmuş ince ketenden nakışlı kuşak yaptılar; tıpkı Rab'bin Musa'ya buyurduğu
gibi. (Mısır'dan Çıkış, 39:27-29)
Başlarına keten sarık saracak, keten çamaşır giyecekler. Kendilerini
terletecek bir şey giymeyecekler. (Hezekiel, 44:18)
Bilgelik verdiğim becerikli adamlara söyle, Harun'a giysi yapsınlar. Öyle
ki, Bana kahinlik etmek için kutsal kılınmış olsun. Yapacakları giysiler
şunlardır: Göğüslük, efod, kaftan, nakışlı mintan, sarık, kuşak. Bana kahinlik
etmeleri için ağabeyin Harun'a ve oğullarına bu kutsal giysileri yapacaklar.
Altın sırma, lacivert, mor, kırmızı iplik, ince keten kullanacaklar.
(Mısır'dan Çıkış, 28:3-5)
Efodun altına giyilen kaftanı ustaca dokunmuş salt lacivert iplikten
yaptılar. Ortasında baş geçecek kadar bir boşluk bıraktılar. Yırtılmaması için
boşluğun kenarlarını yaka gibi dokuyarak çevirdiler. Kaftanın kenarını
lacivert, mor, kırmızı iplikle, özenle dokunmuş ince ketenden nar motifleriyle
bezediler. (Mısır'dan Çıkış, 39:22-24)
Harun'la oğullarını Buluşma Çadırı'nın giriş bölümüne getirip yıka. Giysileri
al; gömleği, efodun altına giyilen kaftanı, efodu ve göğüslüğü Harun'a giydir.
Efodun ustaca dokunmuş şeridini bağla. (Mısır'dan Çıkış, 29:4-5)
Bilgelik verdiğim becerikli adamlara söyle, Harun'a giysi yapsınlar.
Öyle ki, Bana kahinlik etmek için kutsal kılınmış olsun. Yapacakları giysiler
şunlardır: Göğüslük, efod, kaftan, nakışlı mintan, sarık, kuşak. Bana kahinlik
etmeleri için ağabeyin Harun'a ve oğullarına bu kutsal giysileri yapacaklar.
Altın sırma, lacivert, mor, kırmızı iplik, ince keten kullanacaklar.
(Mısır'dan Çıkış, 28:3-5)
Tevrat'ta Temizliğe Verilen Önemi
Mübarek için iki hırka dokumuşlardı bunları sadece namazlarda giyerdi.
Ümmetini temizliğe teşvik eder ve temizliği emrederdi.(Kenzü'l-Fuad,
s. 285)
Ömer Hattab'ın oğlundan rivayet
edilmiştir: Resulullah (sav)'den daha
cömert, daha cesur ve daha temiz birisini görmedim. (Mekarim, cilt 1)
Resulullah şöyle buyurmuştur: "Müslümanlık temizdir, kirsizdir.
Siz de temiz olun, temizlenin, zira cennete temizler girer." (G. Ahmed
Ziyaüddin, Ramuz El Hadis, cilt 1, Gonca Yayınevi, İstanbul, 1997, 96/2)
Rab Musa'ya, "Git, bugün ve yarın halkı arındır" dedi, "Giysilerini
yıkasınlar." (Mısır'dan Çıkış, 19:10)
Ne zaman Buluşma Çadırı'na girip sunağa yaklaşsalar, Rab'bin Musa'ya
buyurduğu gibi orada yıkandılar. (Mısır'dan Çıkış, 40:32)
Bunun üzerine Davut yerden kalktı. Yıkandı, güzel kokular sürünüp
giysilerini değiştirdi. Rab'bin tapınağına gidip tapındı... (2.
Samuel, 12:20)
... Halkını kirliliğinden arındıracaksın. Öyle ki, aralarında bulunan
konutumu kirletip kirlilik içinde ölmesinler. (Levililer, 15:31)
Sonra giysilerini yıkayacak, yıkanacak. Ancak o zaman ordugaha girebilir.
Ama akşama dek kirli sayılacaktır. (Çölde Sayım, 19:7)
Kutsal, keten gömlek, keten çamaşır giyecek, keten kuşak bağlayacak,
keten sarık saracak. Bunlar kutsal giysilerdir. Bunları giymeden önce yıkanacak.
(Levililer, 16:4)
Kutsalla bayağı olanı, kirliyle temizi birbirinden ayırt etmelisiniz.
(Levililer, 10:10)
Güzel koku sürülmesi:
Resulullah (sav)'in içinde misk bulunan bir kutusu vardı. Her abdestten
sonra hemen onu alıp sürerdi. Evden çıktığı zaman geçtiği her yerde bu güzel
koku dağılırdı. (el-Kafi, cilt 1, s. 515; el-Mekarim, cilt 1, s. 44)
Peygamber Efendimiz (sav)'in
torunu Hz. Hasan, onun güzel koku hakkındaki görüşünü şöyle ifade etmiştir: "Peygamber Efendimiz bize elde
ettiğinizin en iyisini giymemizi ve bulabildiğimiz en hoş kokuları sürmemizi
emrederdi." (Buhari, et-Tarih'ul-Kebir, cilt 1, 382, n: 1222)
Bunun üzerine Davut yerden kalktı. Yıkandı, güzel kokular sürünüp
giysilerini değiştirdi... (2. Samuel, 12:20)
Yıkan, kokular sürün, giyinip harman yerine git... (Rut,
3:3)
İbn-i şube, Tuhefu'l-Ukul
kitabında rivayet eder: "Temizlik
yapmak peygamberlerin ahlakındandır." (Tuhefu'l-Ukul, s. 442)
… Dişleri sütten beyaz olacak. (Yaratılış, 49:12)
Saç
ve giyimde bakım:
Peygamber Efendimiz (sav)'in
torunu Hz. Hasan, onun giyim konusu hakkındaki görüşünü şöyle ifade etmiştir: "Peygamber Efendimiz (sav) bize elde
ettiğinizin en iyisini giymemizi ve bulabildiğimiz en hoş kokuları sürmemizi
emrederdi." (3131 Buhari, et-Tarih'ul-Kebir, cilt 1, 382, n:1222)
Taberi, Mekarimu'l-Ahlak kitabında
rivayet etmiştir: Resulullah (sav)
"Mederi" adında özel bir tarak ile saçını tarardı…
Mübarek en çok menekşe çiçeği yağı ile bedenini yağlar ve şöyle
buyururdu: “Bu yağların en iyisidir.” (el-Mekarim, cilt 1, s. 33)
Peygamberimiz (sav) yağ sürmek istediği zaman, önce kaşlarına sonra
bıyığına daha sonra burnunun içine götürerek koklar ve sonunda mübarek başına
sürerdi. (Tabersi Mekarimu'l-Ahlak, cilt 1, s. 34)
Kahinler başlarını tıraş etmeyecek, saçlarını uzatmayacaklar. Ancak saçlarını
kesip düzeltecekler. (Hezekiel, 44:20)
… Giysilerin ince ketenden, pahalı, işlemeli kumaştandı… (Hezekiel,
16:13)
Harun'la oğulları için ince ketenden ustaca dokunmuş mintanlar, sarıklar,
süslü başlıklar, ince keten çamaşırlar, lacivert, mor, kırmızı iplikle, özenle
dokunmuş ince ketenden nakışlı kuşak yaptılar; tıpkı Rab'bin Musa'ya buyurduğu
gibi. (Mısır'dan Çıkış, 39:27-29)
Harun'u kutsal kılmak için başına yağ dökerek meshetti.
(Levililer, 8:12)
PEYGAMBERİMİZ (SAV)'İN SÜNNETİ DE
PEYGAMBERLER SİLSİLESİNİN SÜNNETİDİR VE "SÜNNETLERİN
EN GÜZELİ MUHAMMED (SAV)'İN SÜNNETİDİR" HADİSİNDE BUYRULDUĞU GİBİ,
BUNLARIN EN GÜZELİDİR.
Ve elbette ki soyundan gelen kutlu şahıslar da Peygamberimiz (s.a.v)’e ve tüm peygamberlere benzeyeceklerdir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder