İnsanlardan Kuran'a
inanmayan veya inandığı halde kendileri için rehber olarak kabul etmeyenler,
hayatları boyunca çok büyük yanılgılar, çelişkiler ve eksiklikler içinde
yaşarlar. Çünkü, her insanın yaşamına ait gerçek bilgiler, Allah'ın yaratışının
sırları en doğru ve hatasız şekliyle sadece Kuran'da mevcuttur. Kuran'a dayalı
olmayan veya Kuran'daki bilgilerle çelişen her türlü bilgi bir aldatmaca ve
yanılgıdır. Dolayısıyla Kuran'a uymayanlar dünya hayatı boyunca büyük bir
aldanış içinde olurlar. Ahirette ise, telafisi olmayan bir azap içinde sonsuza
kadar yaşamaya (Allah'ın dilemesi dışında) mahkum edilirler. Allah, Kuran'da
insanlara ibadetlerin, emir ve yasakların, güzel ahlak özelliklerinin yanı sıra
birçok sırrı da haber verir. Bunlar, çok önemli sırlardır ve insan çevresine
dikkatli bir gözle baktığında, hayatı boyunca bu sırların gerçekleştiğine şahit
olur. Bu sırlar, Kuran dışında hiçbir kaynakta bulunmazlar. Dünyanın en
kültürlü, en zeki, en araştırmacı veya gözlemci insanının dahi haberdar olamayacağı
bu önemli sırların tek kaynağı Kuran'dır.
Allah'ın Kuran'da
bildirdiği bu sırlardan haberdar olmayan insanlar, hayatları boyunca bunları
bilmemenin sıkıntı ve zorluğu içinde yaşarlar, ancak neden sıkıntı ve zorluk
içinde olduklarını da bilmezler. Kuran'ın bu sırlarını öğrenenler içinse dünya
hayatı çok kolaydır, sevinç ve heyecan doludur.
Bazı insanların
Kuran'daki sırları görmemeleri ve kavrayamamaları ise Allah'ın yarattığı ayrı
bir sırdır. Çünkü Kuran, herkesin anlayabileceği kadar açık ve anlaşılır bir
kitaptır. Allah Kuran için şöyle buyurur:
Ey
insanlar Rabbiniz’den size 'kesin bir kanıt (burhan)' geldi ve size apaçık bir
nur (Kur'an) indirdik. İşte Allah'a iman edenler ve O'na sarılanlar, onları
Kendisi'nden olan bir rahmetin ve bir fazlın içine yerleştirecektir ve onları
Kendisi'ne varan dosdoğru bir yola yöneltip-iletecektir. (Nisa Suresi, 174-175)
Ne var ki,
insanların büyük bir çoğunluğu, en karmaşık fizik problemlerini
çözebilmelerine, en karmaşık ve anlaşılmaz felsefeleri anlayıp uygulayabilmelerine
rağmen, Kuran'ı bütün açıklığına ve sadeliğine rağmen bir türlü kavrayamazlar.
Bu, elinizdeki kitapta da üzerinde durulacağı gibi, önemli bir sırdır.
Kavrayamadıkları için, dünya hayatının gerçeğinden habersiz olarak her gün
biraz daha ölümlerine ve ahiretteki asıl hayatlarına yaklaşırlar. Kuran'daki
sırlar müminler için büyük bir rahmet olurken, inkarcılar için dünyada ve
ahirette azaba sebep olurlar. Allah bir ayetinde bu gerçeği şöyle bildirir:
Kur'an'dan
mü'minler için şifa ve rahmet olan şeyleri indiriyoruz. Oysa o, zalimlere
kayıplardan başkasını artırmaz. (İsra Suresi, 82)
Bu kitapta, Allah'ın
insanlara sır olarak bildirdiği bazı ayetlerle ilgili konulara yer verilmiştir.
Bu ayetleri okuyan, ayetlerde bildirilen sırlara dikkati çekilen her insanın
yapması gereken, çevresine akıl ve hikmet gözüyle bakmak ve her olayı Kuran'a
göre değerlendirmektir. O zaman, Kuran'ın sırlarının hem kendi hayatına, hem de
tüm insanların hayatına tamamen hakim olduğunu heyecanla fark edecektir.
İnsan sabah kalktığı
andan itibaren, Allah'ın yarattığı bu sırların tecellilerini görebilir. Bunun
için gafil olmaması, her an Allah'a dönüp yönelerek düşünmesi yeterli
olacaktır. O zaman hayatının, insanların birçoğunun önyargıyla kabul ettiği
kurallara kesinlikle bağlı olmadığını, tek geçerli hüküm ve kuralın Allah'ın
kanunları olduğunu görecektir. Bu çok önemli bir sırdır. İnsanların,
yüzyıllardır en kesin doğrular olarak kabul ettikleri kural ve uygulamaların
birçoğunun hiçbir geçerliliği yoktur ve bu kişiler aslında büyük bir yanılgı
içindedirler. Hak olan, Kuran'da yazanlardır. Kuran'ı samimi bir niyetle
okuyan, her olayı Kuran ve iman gözüyle, Allah'ın dostu olarak değerlendiren
her insan, bu önemli sırları ve daha fazlasını kendi nefsinde ve çevresinde apaçık
görecek; Allah'ın her varlığın, her insanın, hatta her kalbin ve her düşüncenin
tek hakimi olduğunu daha iyi kavrayacaktır. Allah ayetlerde şöyle
bildirmektedir:
Biz
ayetlerimizi hem afakta, hem kendi nefislerinde onlara göstereceğiz; öyle ki,
şüphesiz onun hak olduğu kendilerine açıkça belli olsun. herşeyin üzerinde
Rabbinin şahid olması yetmez mi? Dikkatli olun; gerçekten onlar, Rablerine
kavuşmaktan yana derin bir kuşku içindedirler. Dikkatli olun; gerçekten O,
herşeyi sarıp-kuşatandır. (Fussilet Suresi, 53-54)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder