24 Nisan 2014 Perşembe

DÜNYA CENNETİN KURSUDUR



"ÜZÜLMEMEK" ALLAH'IN EMRİDİR. MÜMİNLER ÜZÜLMEYECEK, GEVŞEMEYECEK, DAİMA NEŞELİ, DİNÇ, AKILLI OLACAKLAR İNŞAALLAH.KAFİRLER, MÜNAFIK VE MÜŞRİKLER İÇİNDİR YAS VE AĞLAMA, ASIK SURAT, HÜZÜN VE YILMIŞ BEDEN. KURAN'DA 14 YERDE MÜMİNLERİN "MAHZUN OLMAYACAKLAR"INDAN BAHSEDER. MÜŞRİK YANİ ŞİRK İÇİNDE OLANLAR, MÜMİNLERİN NEŞESİNİ, ŞIKLIĞINI, KALİTESİNİ, MUTLULUĞUNU, DİNÇ VE ZİNDE OLMALARINI, EVLERİNİN, ELBİSELERİNİN VE HER ŞEYLERİNİN ESTETİK OLMASINI HOŞ KARŞILAMAZLAR. BUNU DA GÜYA TAKVA ADINA DAYATMAYA ÇALIŞIRLAR. DÜNYA CENNETİN KURSUDUR MÜMİN İÇİN. ÖYLEYSE HER ŞEYİN ASLI AHİRETTEDİR. O ZAMAN MÜZİK, EĞLENCE, NEŞE, HUZUR, GÜZEL YEMEK, GİYMEK VS. HEPSİ CENNET KURSUDUR. ÇİRKİN OLAN HER ŞEY İSE CEHENNEM KURSU İÇİNDİR. ÖYLEYSE MÜMİN HOŞ OLMAYANI NEDEN KABUL ETSİN?


MÜŞRİK VE MÜNAFIKLAR GÜLMEYİ, EĞLENMEYİ, MUTLU OLMAYI, GÜZEL GİYİNMEYİ, TEMİZ, BAKIMLI, KALİTELİ OLMAYI ÇİRKİN GÖRÜRLER;



Ayetlerim size okunuyorken, yalanlayanlar sizler değil miydiniz? (Mü'minun Suresi / 105)


Dediler ki: "Rabbimiz, mutsuzluğumuz bize karşı üstün geldi, biz sapan bir topluluk imişiz." (Mü'minun Suresi / 106)


"Rabbimiz, bizi (ateşin) içinden çıkar, eğer yine (inkara) dönersek, artık gerçekten zalim kimseler oluruz." (Mü'minun Suresi / 107)

Der ki: "Onun içine sinin ve benimle söyleşmeyin." (Mü'minun Suresi / 108)

"Çünkü gerçekten benim kullarımdan bir grup: "Rabbimiz, iman ettik, sen artık bizi bağışla ve bize merhamet et, sen merhamet edenlerin en hayırlısısın, derlerdi de," (Mü'minun Suresi / 109)

"Siz onları alay konusu edinmiştiniz; öyle ki, size benim zikrimi unutturdular ve siz onlara gülüp duruyordunuz." (Mü'minun Suresi / 110)

"Bugün ben, gerçekten onların sabretmelerinin karşılığını verdim. Şüphesiz onlar, 'kurtuluşa ve mutluluğa' erenlerdir." (Mü'minun Suresi / 111)


Allah'ın elçisine muhalif olarak (savaştan) geri kalanlar oturup-kalmalarına sevindiler ve Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad etmeyi çirkin görerek: "Bu sıcakta (savaşa) çıkmayın" dediler. De ki: "Cehennem ateşinin sıcaklığı daha şiddetlidir." Bir kavrayıp-anlasalardı. (Tevbe Suresi / 81)

Öyleyse kazandıklarının cezası olarak az gülsünler, çok ağlasınlar. (Tevbe Suresi / 82)

Haberiniz olsun; Allah'ın velileri, onlar için korku yoktur, mahzun da olmayacaklardır. (Yunus Suresi / 62)

"Ey kullarım, bugün sizin için korku yoktur ve siz mahzun olmayacaksınız." (Zuhruf Suresi / 68)

Şüphesiz: "Bizim Rabbimiz Allah'tır" deyip sonra doğru bir istikamet tutturanlar (yok mu); artık onlar için korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardır. (Ahkaf Suresi / 13)

Nuh'a vahyedildi: "Gerçekten iman edenlerin dışında, kesin olarak kimse inanmayacak. Şu halde onların işlemekte olduklarından dolayı üzülme." (Hud Suresi / 36)


Gevşemeyin, üzülmeyin; eğer (gerçekten) iman etmişseniz en üstün olan sizlersiniz. (Ali İmran Suresi / 139)

Sen de o fasıklar topluluğuna üzülme." (Maide Suresi / 26)

HER ŞEYİ ALLAH'IN YARATTIĞINA TAM GÖNÜLDEN İNANMIŞ BİR MÜMİN NASIL OLUR DA ALLAH'IN TAKDİRİNE KARŞI GELEBİLİR? BAŞIMIZA GELEN HER NE VARSA KÜÇÜK BÜYÜK APAÇIK YAZILIDIR. VE ASLA DEĞİŞMEYECEĞİNİ BİLEREK DUAYI DA İBADET OLARAK ALLAH'IN EMRİ OLDUĞU İÇİN YAPARIZ.
Hiç şüphesiz, biz her şeyi kader ile yarattık. (Kamer Suresi / 49)

Allah'ın emri, takdir edilmiş bir kaderdir. (Ahzab Suresi / 38)

Yeryüzünde olan ve sizin nefislerinizde meydana gelen herhangi bir musibet yoktur ki, Biz onu yaratmadan önce, bir kitapta (yazılı) olmasın. Şüphesiz bu, Allah'a göre pek kolaydır. (Hadid Suresi / 22)

DOLAYISIYLA HER ÜZÜLMEMİZDE HARAMA GİRMİŞ OLUYORUZ.  BİR ANLAMDA ALLAH'IN YAZDIĞINI BEĞENMEMEK VE ASİ GELMEK OLUYOR. ALLAH, NEFİSLERİNDE AŞIRI GİDENLERİN DAHİ ALLAH'TAN ÜMİT KESMEYİP ZİNDE CANLI OLMALARINI İSTİYOR. "ZÜMER 53"

HER DİNİN, HER TOPLUMUN, HER İDEOLOJİNİN YOBAZI-BAĞNAZI VARDIR. ATEİST DE OLSA KOMÜNÜST DE OLSA AYNIDIR. 

HIRİSTİYANLIKTA DA MÜSLÜMANLARIN KURDUĞU GİBİ MEZHEPLER VARDIR. KATOLİK, ORTODOKS, PROTESTANLIK. PROTESTANLIK, PROTESTO ETMEKTEN GELİR. HAŞA PEYGAMBERİMİZ (SAV)'İ BEĞENMEYİP DIRAR MESCİDİ KURDUKLARI GİBİ HER DİNDE BOZULMALARLA BİRLİKTE, GÜYA DİN ADINA MEZHEPÇİLİK YAPARAK "BİZ DAHA TAKVAYIZ, BAK KADINLARIMIZA BİLE YAKLAŞMIYORUZ" DERLER VE PEYGAMBERLERİN NEŞESİNİ, KADINLARIYLA GÜLÜŞÜP EĞLENMESİNİ, HOŞ VAKİT GEÇİRMESİNİ, ÇOCUKLARI SEVMESİNİ VS. TÜM GÜZEL DUYGULARI TERKEDİP DİN ADINA AYIPLAMIŞLARDIR. ORTODOKS DENİLEN KOYU YOBAZ VE BAĞNAZ (SÖZLÜĞE BAK) VE SEMAVİ KİTAPLARINDA OLMAYANI DİN GİBİ ÖNE SÜRER VE KİTABI OKUMAYAN HERKESİ KANDIRMAYI TAKVA ZANNETMİŞLERDİR. KURAN'DA DA ALLAH MÜŞRİKLERİN VASIFLARINI ÇOK SAYIDA AYETLE AÇIKLAMIŞTIR. BİR AYETTE ŞÖYLE BUYRULUR;

Onlardan öyleleri vardır ki, dillerini kitaba doğru eğip bükerler, siz onu (bu okur göründüklerini) kitaptan sanasınız diye. Oysa o kitaptan değildir. "Bu Allah Katındandır" derler. Oysa o, Allah Katından değildir. Kendileri de bildikleri halde Allah'a karşı (böyle) yalan söylerler. (Ali İmran Suresi / 78)

VE ÇOK SAYIDA AYETTE OLDUĞU GİBİ.

KURAN'I OKUMAMIŞ VE GÖNLÜNE SİNDİREMEMİŞ KİŞİLERE NE KADAR ANLATIRSAN ANLAT BİRDİR, ANLAMAZLAR;

Şüphesiz, inkar edenleri uyarsan da, uyarmasan da, onlar için farketmez; inanmazlar. (Bakara Suresi / 6)

UNUTMAYIN HER KAFİR MÜNAFIK DEĞİLDİR AMA HER MÜNAFIK KAFİRDİR. MÜŞRİKLERİN DURUMU İSE DAHA DA VAHİMDİR. ÇÜNKÜ ALLAH AYETTE;



Gerçekten, Allah, kendisine şirk koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışında kalanı ise, dilediğini bağışlar. Kim Allah'a şirk koşarsa, doğrusu büyük bir günahla iftira etmiş olur. (Nisa Suresi / 48)

BİZE ÖĞRETİLENLERE DEĞİL ALLAH'IN NE DEDİĞİNE BAKMADIKÇA SONU AKLI KAYBETMEYE KADAR VARAN HASTALIKLARDAN ASLA KURTULAMAYIZ. 

Allah'tan daha doğru sözlü kim vardır? (Nisa Suresi / 122)

VE GERÇEKTEN SAMİMİ BİR KALPLE ALLAH'A TESLİM OLMADIKÇA İMAN GEÇERLİ DEĞİLDİR.

Hayır öyle değil; Rabbine andolsun, aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem kılıp sonra senin verdiğin hükme, içlerinde hiç bir sıkıntı duymaksızın, tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça, iman etmiş olmazlar. (Nisa Suresi / 65)

Aralarında hükmetmesi için Allah'a ve Resulüne çağrıldıkları zaman, onlardan bir grup yüz çevirir. (Nur Suresi / 48)


 De ki: "O, gökleri ve yeri yaratırken ve O, (hep) besleyen (hiç) beslenmezken, ben Allah'tan başkasını mı veli edineceğim?" De ki: "Bana gerçekten müslüman olanların ilki olmam emredildi ve: Sakın müşriklerden olma." (denildi.) (En'am Suresi / 14)


 Yanınızda olan (Tevrat)ı, doğrulayıcı olarak indirdiğime (Kur'an'a) iman edin; onu inkar edenlerin ilki siz olmayın ve ayetlerimizi az bir değer karşılığında değişmeyin. Ve yalnızca Benden korkun. (Bakara Suresi / 41)









22 Nisan 2014 Salı

Kamil iman sahibi bir mümin... Nasıl bir Allah inancına sahiptir?

·         Allah'tan başka bir ilah olmadığını,
·          Herşeyi yaratanın ancak Allah olduğunu,
·          Her işi evirip çevirenin Allah olduğunu,
·          Tüm kalplerin ancak Allah'ın kontrolünde olduğunu,
·          Allah'ın herşeyi sarıp kuşatan oluğunu,
·          Kaderi belirleyen olduğunu,
·          Herşeye gücü yeten ve dilediğini yapan olduğunu,
·          Herşeyden haberdar olduğunu ve herşeyi işitip gördüğünü,
·          Herşeyin üzerinde gözetici ve koruyucu olduğunu,
·          Gaybı bildiğini,
·          Hiçbir şeye ihtiyacı olmadığını ve bütün eksikliklerden uzak olduğunu,
·          Doğurmamış ve doğurulmamış olduğunu,
·          Şaşırmayan ve unutmayan olduğunu,
·          Mülkün tek sahibi olduğunu,
·          Herşeyin tek varisi olduğunu,
·          Daima diri olduğunu,
·          İzzet ve şerefin tek sahibi olduğunu,
·          Daima üstün ve galip gelen olduğunu,
·          En güzel isimlerin sahibi olduğunu,
·          Hüküm ve hikmet sahibi olduğunu,
·          Kullarına şahdamarlarından daha yakın olduğunu,
·          Kalplerinden geçirdikleri en ufak şeyi dahi bildiğini,
·          Gizlinin gizlisini bilen olduğunu,
·          Sonsuz adaletli olduğunu,
·          Merhametlilerin en merhametlisi olduğunu,
·          Kullarına karşı çok bağışlayıcı olduğunu,
·          Kullarını çok seven olduğunu,
·          Tevbeleri kabul eden olduğunu,
·          Samimi duaya karşılık veren olduğunu,
·          İyiliğin ve şükrün karşılığını fazlasıyla veren olduğunu,
·          İnsana herşeyi öğreten olduğunu,
·          Uyarıp korkutan olduğunu,
·          Ölüleri dirilten ve hesap gününü yaratan olduğunu,
·          Dinine yardım edenlere dünyada ve ahirette yardım eden olduğunu,
·          Vaadinin hak olduğunu,
·          İnkarcılar için cehennemi ve müminler için de cenneti yaratan olduğunu bilen bir Allah inancına sahiptir.

NASIL BİR ALLAH KORKUSUNA SAHİPTİR?
·          Yalnızca Allah'tan korkup yine yalnızca O'ndan sakınır.
·          Allah'tan başka hiçbir şeyden korku duymaz.
·          Allah'tan güç yetirebildiğince çok korkar.
·          İmanı ve Allah korkusunu kalbe yerleştirenin Allah olduğunu hisseder.
·          Bu korkuyu sadece zorluk ve çaresizlik anlarında değil, her an yaşar.
·          Allah'ın sinelerin özünde olanı ve gizlinin gizlisini bilen olduğunu unutmaz.
·          Kimsenin görmediği yerde de Allah'ın gören olduğunu her an hatırlar.
·          Hesap vereceğini bilerek hareket eder.
·          Haram ve helallere titizlik gösterir.
·          Yaptığı herşeyin temeli bu korku üzerine kuruludur.
·          Yapılan her işte Allah'a yönelip döner.
·          Tek cezalandıranın Allah olduğunu bilir.
·          Allah'ın makamından, tehdidinden ve cehennem azabından korku duyar.
·          Daha önce gelip geçenlere Allah'ın verdiği azapları unutmaz.
·          Saygı dolu, içi titreyen ve şiddetli bir Allah korkusuna sahiptir.

NASIL BİR İMANA SAHİPTİR?
·         Yalnız Allah korkusuna ve Allah sevgisine dayalı,
·          Yalnızca Allah'a ibadet ettiren,
·          Allah'ı herşeyin üzerinde tutmayı sağlayan,
·          Allah'tan başka İlah aramayan,
·          Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmayan,
·          Herşeyin Allah'tan olduğunu bilen,
·          Allah'ın her zaman onun yanında olup, yaptıklarını gördüğünü bilen,
·          Hayatının her anında asıl hedefini, 'Allah'ın rızasını kazanmak' olarak belirleyen,
·          Tüm hayatı Allah için yaşamayı gerektiren,
·          Allah'ın sınırlarını titizlikle korumayı sağlayan,
·          Allah'ın karşısında acizliğini çok iyi bilmesini sağlayan,
·          Allah'ın ayetlerine gönülden boyun eğici bir tavır sağlayan,
·          Sadece Allah'a güvenip dayanmayı sağlayan,
·          Yardımın ancak Allah'tan olduğunu kavratan,
·          Daima Allah'ı anmayı sağlayan,
·          Kuran'a kuvvetle bağlanmayı getiren,
·          Allah'a asla nankörlük ettirmeyen,
·          Kıyamet gününe kesin bir bilgiyle iman ettiren,
·          Ahiretin varlığına kesin olarak inandıran,
·          Dünya hayatına aldanmayı engelleyen,
·          Gelecek endişesini ortadan kaldıran,
·          Her işte bir hayır olduğunu her an hissettiren,
·          Her işte Allah'a yönelip dönmeyi sağlayan,
·          Sahip olunan tüm özelliklerin Allah'tan olduğunu unutturmayan,
·          Allah'a, hükümlerine ve elçilerine gönülden bir itaat sağlayan,
·          Şeytanın etkisine izin vermeyen,
·          Her an vicdanın sesiyle hareket etmeyi sağlayan,
·          Katıksız, sadece Allah'a yönelmiş bir ruh hali veren,
·          Sadece Allah'ı ve inananları dost edinmeyi sağlayan,
·          Allah'a yakınlaşmak için çok şiddetli bir çaba harcatan,
·          Allah'a her an şükredici olmayı sağlayan,
·          Her güçlüğe sabredebilecek, kesinlikle yılmayan bir kararlılık veren,
·          Üstün bir ahlak kazandıran,
·          Gösterilen mümin alametlerinde süreklilik sağlayan,
·          Takvada yarışıp öne geçiren bir imana sahiptir.

NASIL BİR KADER ANLAYIŞINA SAHİPTİR?
·         Herşeyin bir kader ile yaratıldığını,
·          Doğumdan ölüme kadar her olayı, Allah'ın bir kader üzerine yarattığını,
·          Her olayın ancak Allah'ın takdir ettiği zamanda gerçekleşeceğini,
·          Allah'a karşı kalbi tam tatmin bulmuş olarak bağlanmak gerektiğini,
·          Gönülden boyun eğici olmanın makbul olduğunu,
·          Allah'ın tüm zamanları tek bir an içinde gördüğünü,
·          Katıksızca sadece Allah'a teslim olmanın gerekliliğini,
·          Her ne yaparsa yapsın sonucu belirleyecek olanın Allah olduğunu,
·          Allah'a tam bir teslimiyet gösterdiği takdirde asla mahzun olmayacağını,
·          Allah'ın yarattığı her görüntüden razı olması gerektiğini bilir.
·          Başına gelen herşeyin Allah'tan olduğunu bildiği için;
·             heyecana kapılmaz.
·             üzüntü ya da sıkıntıya düşmez.
·             paniğe kapılmaz.
·             umutsuzluğa düşmez.
·             sıkıntı ve stres yaşamaz.
·             endişeli bir ruh haline girmez.
·             kızgınlık duymaz.
·             "keşke" demez.
·             ani ve aşırı tepkiler vermez.
·             ölüm karşısında üzüntü duymaz.
·             elinden gidene ve kendisine isabet edene üzülmez.

NASIL BİR DÜŞÜNCE YAPISINA VE NASIL BİR AKLA SAHİPTİR?
          Kuran'ı gereği gibi, iyice düşünen.
·          Herşeyi Kuran mantığıyla değerlendiren.
·          Herşeyi pozitif düşünen.
·          Vicdanın yönlendirdiği şekilde hareket eden.
·          Herşeyi kaderde Allah'ın takdir ettiği şekilde meydana geldiğini bilerek düşünen.
·          Her olayın ardında gizlenen hayır ve hikmeti görmeye çalışan.
·          Ayakta iken, otururken, yatarken, her an daima Allah'ı düşünen.
·          Allah'ın varlığını ve yaratışındaki sanatını derin derin düşünen.
·          Öncelikli olarak Allah'ın dikkat çektiği konuları ve iman hakikatlerini araştırıp, düşünen.
·          Sorularının cevaplarını sadece Kuran'dan bulan.
·          Aksamalar karşısında çözümü hep Kuran'da arayan.
·          Daima dinin lehine düşünen.
·          Vesvese geldiğinde şeytandan olduğunu düşünüp, Allah'a sığınan.
·          Müminler hakkında hüsn-ü zanla düşünen.
·          Başkalarının ihtiyaçlarını düşünebilen.
·          Aciliyetli konuları tespit edip onlara öncelik verebilen.
·          Hak ile batıl arasında Kuran'a uygun kıyaslar yapabilen.
·          Temiz bir akıl ile düşünebilen.
·          Kendi yaratılışını düşünen.
·          Kıyameti düşünen.
·          Hesap gününü düşünen.
·          Cenneti ve cehennemi düşünüp öğüt alan.
·          Kendisine yöneltilen öğütleri iyice düşünen.
·          Kendi nefis muhasebesini iyi yapabilen bir akıl ve düşünce yapısına sahiptir.

NASIL BİR SEVGİ ANLAYIŞINA SAHİPTİR?
·          Allah'ı herkesten ve herşeyden fazla sever.
·          Müminlere olan sevgisi Allah'ın rızasına dayalı bir sevgidir.
·          En çok sevdiği kişiler, Allah'ın rızasını kazanmaya en çok çaba harcayan, en takva olduğunu umduğu kişilerdir.
·          Dünya hayatının süslerine karşı tutkulu bir sevgi hissetmez.
·          İşlediği hayırların karşılığında Allah'ın sevgisi dışında hiçbir karşılık beklemez.
·          Allah'a ve elçisine karşı başkaldıranlara karşı asla bir sevgi duymaz.
·          Bir şeye karşı duyduğu sevgi ve ihtiyaç, o konuda fedakarlık göstermesini engellemez.

NASIL VE NELER HAKKINDA KONUŞUR?
·         Allah'ı en güzel isimleriyle tesbih eder.
·          Sözün en güzelini söyler.
·          Gelecekte olacak bir olay için her zaman için "Allah dilerse" anlamındaki "İnşaAllah" kelimesini kullanır.
·          Allah'ın sanatını yansıtan her güzelliği gördüğünde "MaşaAllah" diyerek Allah'ın şanını yüceltir.
·          Allah'ın en hoşnut olacağını umduğu sözü söyler.
·          Konuşmalarında ayetleri hatırlatarak konuşur.
·          Hikmetli konuşur.
·          Kısa, özlü ve anlaşılır konuşur.
·          Boş ve yararsız konuşmalar yapmaz.
·          İhtiyaca yönelik konuşur.
·          Yalan söz söylemez.
·          Anne ve babasına karşı "öf" bile demeyecek kadar saygılı konuşur.
·          Yumuşak söz söyler.
·          Konuşmalarıyla karşı tarafa güvenilir olduğunu hissettirir.
·          Olabildiğince samimi, sade, içinden geldiği gibi konuşur.
·          Gizli konuşmalardan kaçınır.
·          Söylediği sözün ne anlama gelebileceğini bilerek ve iyi düşünerek konuşur.
·          Öğüt vererek konuşur.
·          Bir eve girdiğinde önce Kuran'da belirtildiği gibi "selam" sözünü söyler.
·          Cahillerle karşılaştığında onlarla cahilce söze dalmaz, "selam" diyerek geçer.
·          İftira içeren bir söz söylemez.
·          Ve bu tarz konuşmalara katılmayarak, onurlu olarak geçer.
·          İyi ve güzel tavırları teşvik edecek ve kötü davranışlardan kaçındıracak şekilde konuşur.
·          Sesinde orta bir yol tutar, bağırarak konuşmaz.
·          Ağzından çıkan her sözden sorumlu olduğunu bilir.
·          Boş ve gereksiz amaçlar için yemin edip durmaz.
·          Konuşmalarında kimseyi ayıplayıp, kötülemez.
·          Dedikodu yapmaz.
·          Vicdanı harekete geçirecek etkili sözler söyler.

NASIL VE NELERE DUA EDER?
·         Herşeyde Allah'a dönüp yönelerek,
·          Yalnızca Allah'a dua ederek ve yalnızca O'ndan yardım dileyerek,
·          Allah'ın her duaya icabet eden olduğunu bilerek,
·          Allah'ın şahdamarından daha yakın olduğunu ve her düşündüğünü anında duyduğunu bilerek,
·          Allah'ı en güzel isimleriyle tesbih ederek ve bu isimlerinin anlamlarını derin derin düşünerek,
·          Dua ederken Allah'tan istekte bulunma konusunda sınır koymayarak,
·          Duanın bir şekli olmadığını, Allah'ın rızasını kazanmak için yapılan her hareketin bir dua olduğunu bilerek,
·          Dua etmek için özel bir mekan ve yere gerek olmadığını, her zaman, her yerde dua edilebileceğini bilerek,
·          Allah'a karşı olabilecek en saygılı şekilde dua eder.
·          Sadece sıkıntı ve ihtiyaç içindeyken değil, bolluk ve nimet içerisindeyken de dua eder.
·          Dualarının arkasından verilen nimetlere nankörlük etmez.
·          Duası samimi ve içtendir.
·          Allah'a yalvara yalvara, için için dua eder.
·          Gösteriş için dua etmez.
·          Korku ve umut taşıyarak dua eder.
·          Kendisi için olduğu kadar hatta daha da fazlasıyla peygamberler ve diğer müminler için de dua eder.
·          Müminlerin sağlığı, güvenliği, rahatı, zenginliği ve gücü için dua eder.
·          Allah'a yakınlaşmak, başarılı olmak, din ahlakını en iyi şekilde yaşayabilmek ve güzel ahlakta sabır gösterebilmek için dua eder.
·          Dünyada ve ahirette Allah'ın en güzelini vermesi, nimetlerini artırması için dua eder.
·          Hiç kimsenin müminlere zarar verememesi için dua eder.
·          Kuran'da yer verilen peygamber dualarını kendisine örnek alır.
·          Dualarının sonunda "gerçekten hamd alemlerin Rabbi olan Allah'ındır" (Yunus Suresi, 10) diyerek Allah'ı tesbih eder.